Sölenterler ile süngerler birbirine yakın olsa da sölenterler her açıdan süngerlere kıyasla çok daha gelişmiş bir canlı formudur. Sucul hayvanlar arasında yer alan sölenterler arasında en bilinenlerinden birisi denizanası olarak gösterilebilir. Diğer sölenterler arasında ise mercan, denizşakayığı ya da hidra gösterilebilir. Tabii ki bunlar arasında da en temel fark sabit ve hareketli olmalarıdır.
Yazımızda ve Sölenterler Sölenterlerin özellikleri Sölenterlerin çeşitleri Sölenterlerin yaşam döngüsü ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz.
Denizanası hareketli sölenterler arasında yer alırken, mercanlar, hidra ve denizşakayığı sabit sölenterlerdendir.
- Denizanası
- Denizşakayığı
- Mercanlar
- Hidra
Sölenterlerin organizma yapısı incelendiğinde süngerlerden daha gelişmiş bir organizma faaliyetleri olduğu ortaya çıkabiliyor. Fakat genel canlı formlarıyla kıyaslandığında sölenterlerin birer solunum sistemi bulunmamaktadır. Aynı şekilde boşaltım sistemleri de bulunmaz.
Sinir dokuları, kas dokuları ve üreme organları bulunan sölenterler sucul hayvanlar olduklarından madde alışverişine müsaittirler. Sölenterlerin su ile temas oranı yüksek olmasından kaynaklı bu madde alışverişine elverişlilik aynı zamanda yaşamsal form yönünden de avantaja dönüşebilmektedir.
Palyaço balığının deniz anemonu ile arasında fayda temelli bir ilişki vardır. Karşılıklı olarak birbirlerinden faydalanarak yaşamlarını sürdürürler. Diğer canlı formlarından ayırıcı en temel farklılıklarından birisi bazı sölenterlerin maviye yakın bir ışık çıkarabilmeleridir. Bu maviye yakın ışık çıkarma durumu biyolüminesans ismiyle tanımlanır. Bazı sölenterler bunu avlanmak için kullanırken bazıları ise diğer canlılarla iletişime geçmek için bir araç olarak kullanabilmektedir.
Üreme organlarına sahip olan bir organizma yapısı olsa da eşeyli ve eşeysiz üreme ile çoğalabilen, eşeyli ve eşeysiz üreme arasında da sürekli değişken bir üreme fonksiyonları vardır. Hatta bazı sölenterler için üreme tomurcuklarla meydana gelir. Sölenterlerin ortak özellikleri arasında şunlardan söz etmek mümkündür.
- Canlılarda sinir ağının gözlemlenmesi sölenterlerle başlamıştır.
- Sölenterlerde herhangi bir doku farklılaşmasına rastlanmaz. Aynı şekilde organ farklılaşması da gözlemlenmez.
- Sinir sistemleri ağa benzer bir yapıdadır.
- Son derece sıradan ve basit bir sindirim sistemine sahiptirler.
- Boşaltım ve solunum sistemleri yoktur.
- Kendi içlerinde dört gruba ayrılırlar.
- Üremeleri eşeyli ve eşeysiz olarak olabileceği gibi tomurcuklanma ile de gerçekleşebilir.