Sert Sözler
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Sert Sözler İnsanların duygularını sert sözler ile ifade ettiği pek çok olay vardır. Yaşanan pek çok olay sonrasında tepki gösterilmesi için sert bir dil aktarılır. Kimi zaman yaşanan bir haksız durum karşısında ses yükseltilirken kimi zaman da yanlışı yapan kişi sert bir şekilde konuşarak kendini savunmaya çalışır. Bir başka deyişle, yaşanan olaya göre verilen tepkiler de değişiklik gösterir. Sert çıkışlarda bulunmak çoğu zaman kalplerin kırılmasına neden olur.
İçeriğimizde ve Sert Sözler Eleştiri Kırgınlık Tepki Kızgınlık Öfke Alıng hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Sert sözler sarf eden insanın güçlü bir duruş sergilediği yönünde bir algı vardır. Ancak, bu durum kişilerin kendilerini kimseye açmamak için kullanmış oldukları bir kalkan da olabilir. Sert sözler denilince genellikle, delikanlılık, onur, şeref ve namus ile ilgili konular yer alır. Bunun yanında, iğneleyici bir anlatım söz konusudur. Sert sözler, yeri geldiği zaman güzel sözler ile de bir etkileşim içerisine girer. Bazı zamanlarda kullanılan sert sözler, bir ders niteliği taşır. Kişinin söylenilen cümlelerden bir ders alması amaçlanır. Sert sözler insanları, soğuk, ciddi ve güçlü bir karakterde gösterir. Söylemek istenen mesajı tam olarak anlaşılmasını sağlar.
Editörün Seçimi ile Kaya Gibi Sert Sözler
- “Gerçek gücü, yumuşaklıkta bulabilirsin.”
- “Sert rüzgarlar bile güçlü ağaçları eğitir, kırıp geçiremez.”
- “Daha fazla kavgaya değil, daha fazla sevgiye ihtiyacımız var.”
- “Bir başkasını düşürerek yükselmen gerekmiyor.”
- “Kelimelerle insanları incitmek, asla gerçek bir güç göstergesi değildir.”
- “Birisiyle tartışırken, sesini yükseltme; argümanlarını daha güçlü ifade et.”
- “Başkalarını eleştirmek yerine, kendini geliştir.”
- “Güç, başkalarını etkilemek değil, kendi duygularını kontrol edebilmektir.”
- “Kalbindeki nefrete yer verme, onunla yüzleşmek yerine, sevgiyle dolu ol.”
- “Sert olmak, güçlü olmak demek değildir; merhamet ve hoşgörü, asıl gücü gösterir.”
Bu sözler, insanları kırmadan, onlara anlamlı mesajlar veren ve güçlü düşünceler içeren ifadelerdir. İletişimde güçlü olmak, başkalarını incitmeden ve zarar vermeden, anlayış ve hoşgörü ile iletişim kurmak demektir.
Sert Sözler
- Sana sağır olana, sen dilsiz olacaksın.
- Kanı bozuksa, bahaneyi sütte aramanın âlemi yok ki.
- Turşu kurar gibi, hayal kurmayın her hıyarla!
- Gidişine illa bir isim konulacaksa; “Mal kaybı” diyelim.
- Çok dostum var benim, yeter ki işleri düşsün.
- Hadi kaldır kadehi! Varsa şerefine, yoksa gidişine içelim.
- Kalbimi park yerimi sandın, çık dışarıda oyna!
- Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında.
Sigarayı kül tablasına bırakır gibi bırakırım seni.
Hayal kırıklığım olup ayağıma batacaksan, bi çekil şöyle kenara!
Erkek özlediğini söylemez! Oturur bir sigara daha yakar.
Haklısın güzelim; bizden adam olmaz, aşkı hala kalpte arıyoruz.
Yokluğumla iyi geçin, çünkü varlığım bir daha olmayacak!
Gidişini umursamadığım gibi, gelişini de beklemediğim insanlar var!
Menfaat çevresinde dost edinen, çile yolunda yalnız kalır.
Kafam dağınık olabilir ama kimi nereye koyduğumu asla unutmam!
Hamurunu bildiğim insanların şekilleriyle ilgilenmiyorum!
Şerefin kadar konuş desem, sonsuza dek susacak insanlar tanıyorum!
Aşk için edilen yeminler yüzünden sığılmayacak cehenneme!
Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun, tadını kaçıranı hayatından çıkar.
Herkesin kalbimde bir yeri var. Kiminin altı çizili, kiminin üstü!
Gidene dur demekte neymiş? Asfalt bile dökeriz, maksat rahat yol alsın.
Bel altında kalsaydı aklımız, ayaklar altında kalırdı adamlığımız.
İki yüzlü insan pazar tezgâhı gibidir? Öne iyilerini koyar, arkası hep çürüktür!
Dostum ya da düşmanım olacaksan, ilk önce şerefli olacaksın!
Bizim aklımızın bile almadıklarını, başkalarının midesi nasıl alıyor anlamadım.
Rabbim bizden uzak tutsun, demir paradan daha bozuk insanları.
Gidenin arkasından nokta koyun ki gelecek olanın ismi büyük harfle başlasın.
Her iltifata itibar etme! Kurban kesilmeden önce boynu okşanır.
Ben hiç kimseyi öyle yarı yolda filan bırakmam. Aldığım yere geri iade ederim!
İnsan herkesi almamalı hayatına; özeli olmayanın, özlemi olmaz!
Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir! Ben gideni değil, giden beni kaybetmiştir.
Şeytan’ın en büyük dostu, ağzı gevşek, yüreği yavşak olan insandır.
“İnsanlık” yazın. Boşluk Bırakmayın. Hiç bir yere göndermeyin. Bırakın sizde kalsın.
Bu dünyada gülmek istiyorsan; Ya kaderin güzel olacak ya da kafan…
Hiç bir savaşta kazanan bir devlet olmadı, biri insanını kaybetti, diğeri insanlığını!
Mazin kirlenmişse lekesi çoksa, güzelliğin neye yarar şerefin yoksa!
Bazı insanları toplasan da çıkarsan da fark etmez çünkü karakterleri hep ‘Sıfırdır’.
Herkes kendine yakışanı yapmalıydı, bu yüzden sen de defolup gittin!
Yeni bir sayfa açtım, içinde sen yoksun. Kalbim barınak değil ki içinde köpekler olsun!
Unut beni demişsin hiç düşündün mü sevgilim sen hatırlanmaya değer misin?
Hani senin varlığın ‘fifi’ yokluğun da ‘tın’ ya; Benim varlığım ‘olay’ yokluğum çok kötü ‘koyar’.
Hayatta üç çeşit insandan kork; dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.
Keşke hep çocuk kalsaydım diye üzülme sevgilim. Çoğu zaman gözümde yeterince küçüksün zaten.
Sen çare arıyorken o bahane arıyorsa, aranacak bir şey kalmamıştır; bırak gitsin!
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı düşünür olmuş. Oysa ne içmesini bilen var, ne de sevmesini.
Bu saatten sonra ben başkasını düşünerek yazarım, sen de üstüne alınarak okursun!
Bir kez ayrıldıktan sonra tekrar barışmak fayda etmez. Ya g*tü kalkmıştır, ya da sevgisi azalmıştır.
Sen! Anca benim falanıma filan olursun. Unutma! Kafamı çevirdiğim an yalan olursun.
Ulaşamadığın kadına kaşar demeyeceksin paşam! Biraz delikanlı olup; bu beni aşar diyeceksin! O kadar.
Hayatta iki şeye dikkat edin; yolda yürürken kavşaklara bir de yüzünüze gülen yavşaklara!
Nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin onu virgüle. Ne soru kalmalı, ne de tek bir soru işareti geriye!
Bütün erkeklere odun diyen kızlar! Her sabah o kadar makyajı ormana gitmek için mi yapar?
Kız çocuğu okur mu? diyen adam! Karını hastaneye götürünce bayan doktor baksın demeyi biliyorsun.
Boş versene! Aşk mı kaldı artık? Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil, ne verdiğine bakar olmuş.
Öyle kendi kendine yanarsın! Bizim kimselere şekil koyduğumuz yok. Ama şeklimiz birilerine koyuyorsa sıkıntı yok!
Hani derler ya ‘Özün neyse sözün de o olsun’ diye. Ben de diyorum ki; özü olmayanın söyleyecek sözü de olmasın!
Baba parası yiyerek kendini adam zanneden ile sırtındaki yük ile kendini beygir zanneden eşek arasında hiçbir fark yoktur.
Hak edene masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki; kendisini garsona bahşiş olarak bırakılan bozuk para gibi hissedecek.
Bazen hayata sağlam bir temizlik gerekir. İçini tüketen aşklara, hırpalanmış dostluklara, yanlış insanlara yol vermek gerekir.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz… Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz…
Yeni bulduğun arkadaşları kaleme, eskileri silgiye vurma. Kalemin ucu kalbine batarsa, silginin yumuşak şefkatine muhtaç olursun.
Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç b*ka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Bazı aileler çocukları doğduğunda kulağına isim yerine birkaç kez ‘adam ol’ diye fısıldasaydı, biz de büyümüş hallerini isimleriyle anabilirdik.
Bir zamanlar ardından bakar ağlardım, şimdi dönüp arkama bile bakmam. Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım, şimdi şerefsizim bir kibrit bile çakmam.