Koronavirüs süreci sigarayı bırakmanın "tam zamanı"
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Uludağ Tıp Fakültesi bünyesinde hizmet veren Prof. Dr. Nihat Özyardımcı Sigara Bırakma Polikliniği uzmanları, kendilerine başvuran kişilerle süreci beraber planlayarak bu zararlı alışkanlıktan kurtarıyor Poliklinik sorumlusu Prof. Dr. Yeşim Uncu: "Özellikle açık havada da sigara içmenin yasaklanması, sigarayı bırakmak için çok ideal bir süreç esasında çünkü insanlarla iletişim kurarken maskeniz var, dışarı çıkıyorsunuz sigara içemiyorsunuz. Sosyal ortamlar kısıtlandı. Kahveye gidilmiyor, restora
Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı ve Prof. Dr. Nihat Özyardımcı Sigara Bırakma Polikliniği sorumlusu Prof. Dr. Yeşim Uncu, açık alanlarda yürürken kullanımına getirilen yasak, sosyal ortamların kısıtlanması ve maskenin, sigarayı bırakmak için ideal bir süreç sunduğunu söyledi.
Bu yazıda ve Koronavirüs Süreç Sigara Bırakma Tam zamanı detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Uncu, sigara kullanımında Türkiye’nin ön sıralarda geldiğini belirtti.
Dünya genelinde olduğu gibi Türk toplumunda da daha çok erkeklerin sigara içtiğini ve 35-44 yaş grubunda ağırlık görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Uncu, amaçlarının zararları görmeden önce mümkün olan en kısa zamanda sigarayı bıraktırmak olduğunu kaydetti.
Çocuk, genç ve kadınlarda sigara içme oranlarının arttığını vurgulayan Uncu, bunun son 10 yıldır süregelen bir durum olduğuna işaret etti.
Tütün endüstrisinin kendilerine pazar oluşturmaya çalıştığına değinen Uncu, “Bütün stratejilerini daha az sigara içenlere yani gençlere ve kadınlara yönelttiler. Bunun da etkilerini görmeye başladık. Türkiye’de erkeklerin yaklaşık yüzde 42’si, kadınların ise yüzde 28’i sigara içiyor. Çocuklarda da 250 bin civarında sigara içen popülasyon var ve sigaraya erken dönemde, 16 yaş civarında başlanıyor.” ifadelerini kullandı.
Uncu, buna karşı tütünle mücadelede Türkiye’nin ilk sırada yer aldığına dikkati çekti.
Gerek kanun, resmi altyapı, kararları alma ve uygulama gerek eğitim gerekse sigara bırakma polikliniklerinin büyük etkilerinin olduğunu belirten Uncu, “Dünya Sağlık Örgütünün de önerdiği, vergilerin yüksekliği, paketlerin tek tip yapılması gibi sigarayla mücadeledeki birçok politikada çok ön plandayız.” dedi.
– “Süreci birlikte planlıyoruz”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin sigarayı bırakma konusunda belli bir bilinç meydana getirdiğine işaret eden Uncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kovid korkusu, ‘Hastalanırsam ölürüm ya da daha yoğun geçiririm.’ korkusu bizim işimize yaradı. Polikliniğimize bu amaçla başvuranlar var. Buraya neden geldiklerini de soruyoruz, ‘Kovid’den korktum, o yüzden geldim.’ cevabını alıyoruz. Özellikle açık havada da sigara içmenin yasaklanması, sigarayı bırakmak için çok ideal bir süreç esasında çünkü insanlarla iletişim kurarken maskeniz var, dışarı çıkıyorsunuz sigara içemiyorsunuz.
Sosyal ortamlar kısıtlandı. Kahveye gidilmiyor, restorana gidilmiyor. O zaman niye sigara içeceksiniz? ‘Tam da bırakma zamanı’ diyoruz biz hastalarımıza. ‘Şimdi hazır evdeyken bunu güzel planlayalım, sigarayı bırakalım, sonra sigarasız bir şekilde tekrar sosyal hayata geri dönelim’ diye konuşuyoruz hastalarımızla. Kovid’in böyle bir etkisi oldu.”
Prof. Dr. Yeşim Uncu, bu süreçte polikliniğe en çok orta erişkin yaş grubunun başvurduğunu belirtti.
Sigarayı bırakmak isteyenlerin Alo 171’den ya da BUÜ Tıp Fakültesi santralinden aldıkları randevular doğrultusunda hizmet verdiklerini bildiren Uncu, “Yüz yüze yaptığımız ilk görüşmede tipik bir hekim muayenesi sürecini uyguluyoruz. ‘Motivasyonel görüşme’ dediğimiz hastanın sigarayı konusundaki kararı, bu kararın desteklenmesi, engelleri ya da onun işine yaracak stratejiler nelerdir, onlara yönelik de uzun bir görüşme yapıyoruz.” diye konuştu.
Uncu, başvuru sahibiyle süreçteki bütün aşamalara beraber karar verdiklerini ve ilaç tedavisine başladıktan 8-10 gün sonra sigarayı bırakmaları için gün belirlediklerini ve bundan sonra yüz yüze ve telefonla görüşmeler yaptıklarını anlattı.
Söz konusu tarihten sonraki birinci haftada görüşmenin yüz yüze olduğunu dile getiren Uncu, “Sonra 15’inci gün, birinci ay, üçüncü ay ve biraz da hastaya göre planlıyoruz ama ortalama minimum 5-6 görüşme yapıyoruz. Süreç bazı hastalarda 1 yıla kadar uzayabiliyor. Özellikle daha önce bırakma denemesi olmuş hastalar varsa takip süresini uzatıyoruz. Kendimiz erken tebrik etmiyoruz açıkçası. 1 yıl sigarasız geçtiyse ‘Tamam, bu defteri kapatabiliriz artık.’ diyoruz.” bilgisini paylaştı.
– “Günde 2 paket sigara içiyordum”
Poliklinikten yardım alarak sigarayı bırakan Mehmet Pekçabuk, 30 yıl boyunca sigara içtiğini anlattı.
Üniversitede güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve poliklinikten haberdar olduktan sonra buraya geldiğini aktaran Pekçabuk, şunları kaydetti:
“Günde 2 paket sigara içiyordum. Ben de bıkmıştım artık. Boğazım ağrıyordu, bunun için hastaneye dahi gittim. ‘İltihap’ dediler ama ben fazla sigara içtiğimden olduğunu biliyordum. Kurtulmak için ben de böyle bir mücadeleye başvurdum. Tedavi aşamasında sağ olsunlar hocalarımız çok yardımcı oldular ve ellerinden gelen desteği verdiler.
Onların mücadelesi, benim de irademle 3 ay önce sigarayı bıraktık. Bu süreçte olumlu değişimler yaşadım. Daha önce sigara içmeyen arkadaşlarımın yanına gittiğim zaman, ‘Sigara içme, kötü kokuyorsun.’ dediklerinde inanmıyordum. Şimdi bırakınca gerçekten hak veriyorum içmeyen arkadaşlarıma. Nefes alıp verme konusunda da çok rahatladım. Daha önce yürürken nefes darlığı çekiyordum, şu an o şikayetim yok.”