Kolera Neden Olur? İnsanlara Nasıl Bulaşır? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Kolera

Kolera Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 3-5 milyon kişi kolera hastalığına yakalanmakta ve hastaların ne yazık ki 100 bine yakın kısmı ölmektedir. Bu hastalık genellikle hafif ya da belirti göstermeden bir hastalık olarak bilinir. Fakat bazı vakalarda hastalığın şiddeti artmaktadır.

Bu makalede ve Kolera Neden Bulaşma Belirtileri Tedavi Yöntemleri İnsanlar Hastalık Kor ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz.

Tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilen bu hastalığın ciddiye alınması gerekmektedir. Hastalığın ilk görüldüğü yer Hindistan olarak kaynaklara geçmiştir. Kolera hastalığı ne zaman çıktı derseniz,1827-1975 yılları arasında tüm dünyaya yayılarak bir anda halk sağlığını tehdit eden hastalık olarak anılmaya başlanmıştır.

Ülkeler arası toplu göçler bu yayılmaları daha hızlı hale getirmiştir. Hindistan’dan da anlaşılacağı üzere kurak ve çölle kaplı olan bölgelerde ve özellikle yaz aylarında sıkça görülmektedir.

Bütün dünyayı etkisi altına alan, insanların hayatlarına mal olan kolera nedir, kolera hastalığı nasıl bulaşır gibi konuyla ilgili tüm merak ettiğiniz detayları sizler için derledik. Kolera hastalığı hakkında bilgi edinmek isteyen okurlarımıza yazımızı sonuna kadar okumalarını tavsiye ederiz.

Kolera Nedir?

Doğal afetler, savaşlar sonucunda sahip oldukları yaşam şartları alt üst olan insanlarda, ekonomik koşullar bakımından çok zor durumda olan toplumlarda görülen kolera hastalığı nedir? Koleraya sebep olan bakteri vibrio cholerae, ince bir enfeksiyon meydana getirmektedir. Bu bakteri, ince bağırsakta protein yapılı enterioksin isminde bir zehir üretir.

Bu zehir ince bağırsağın duvarındaki epitelyum hücrelerinin adenil sikloz isminde bir enzim salgılamasına neden olur. Salgılanan bu enzim sikloz endorozinin 3,5 monofosfat adlı bir maddenin üretimini arttırır. Bu durum vücut sıvısının boşuna geçmesine sebep olur. Yani vücuda alınan sıvı ve elektrolitler ince bağırsakta emilimi yapılmadan dışarı atılır.

Kolera Neden Olur?

Kolera patojenik bir bakterinin neden olduğu bir hastalıktır. Kolera hastalığı neden olur derseniz, öncelikli sebepleri arasında hijyen şartlarına uygun olmayan su ve yiyecek tüketimi sayılabilir.

Bu iki sebep hastalığın yayılma şansını da arttırıyor. Kanalizasyon suyunun şebeke suyuna karışması ve insanların bu suyu içmesi sonucu, birçok kişi aynı anda hastalığa yakalanabilir.

Kolera İnsanlara Nasıl Bulaşır?

Genel olarak hızlı yayılma gösteren kolera insanlara nasıl bulaşır? Kirli suyun içilmesi dışında yiyeceklerin yıkanması adına kullanılması ya da çeşitli sebeplerle bu suyun vücuda girişi hastalığa sebep olmaktadır.

Kolera hastalığı olan kişilerin kullandığı bardak, çatal, havlu, tabak, kıyafet vb. kullanımı hastalığın bulaşması için yeterlidir.

Aynı zamanda hastalığı taşıyan kişinin tuttuğu para ile temas, hastalığın sebep olduğu bakteriyi taşıyan sinek tarafından ısırılmak da bulaşmaya neden olmaktadır. Genel olarak az pişmiş veya çiğ deniz ürünlerinin tüketimi de kolera hastalığına yakalanma riskini arttırmaktadır.

Kolera hastası olan kişi uzun süre taşıyıcı olarak hastalığı bulaştırabilir. Bu yüzden iyileşmeyi takiben yapılan testlerin negatif çıkması beklenmeli, bu süre zarfında kimseyle temasa geçilmemelidir.

Kolera Hastalığın Belirtileri Kaç Gün İçinde Ortaya Çıkar?

Birçok kişi kolera belirtileri kaç gün içinde ortaya çıkar, belirtiler ne zaman kendini gösterir diye merak etmektedir. Kolera hastalığının kuluçka süresi 1-5 gün arasında değişmektedir. Enfekte olmuş kişilerde 6-48 saat içinde belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu süre içinde kişiye göre değişmekle birlikte, hafif ya da şiddetli belirtiler gösterilebilir.

Kolera Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kolera hastalığında çoğunlukla görülen ilk belirti ishaldir. Oldukça sulu ve ağrısız şekilde başlaya ishal, daha sonra kusma ile birlikte devam eder. Öncelikli belirtilere ek olarak hastalığın belirtileri nelerdir öğrenelim. Kolera hastalığı belirtileri aşağıdaki gibidir:

• Sıvı kaybının fazla olmasından dolayı şok,

• Karında şişlik ve ağrı,

• Kusma ve şiddetli ishal nedeniyle yaşanan elektrolit kaybına bağlı olarak kas krampları,

• Solunumda güçlük ve buna bağlı morarma,

• Aşırı su kaybından dolayı ağızda kuruluk ve kolerada görülen kısık ses,

• Göz çevresinde çöküntü

• Karın bölgesinde çöküntü,

• Hızlı kilo kaybı,

• İdrar çıkışının durması,

• Ciltte su kaybına bağlı olarak kırışma,

• Tansiyon düşüklüğü,

• Bitkinlik, halsizlik ve inleme,

• Nabız yükselmesi,

• Su eksikliğinden dolayı yaşanan aşırı susama.

Bu belirtilerin şiddetine bağlı olarak tedavi birkaç saat içinde gerçekleşmez ise hasta hayatını kaybedebilir.

Kolera Hastalığında Kimler Risk Altındadır

Kolera, temizlik konusunda ihmalkâr davranan kişiler açısından risk oluşturmaktadır. El yıkama alışkanlığı olmayan, yiyecekleri yıkamadan yiyen ya da kullanan, çiğ gıda tüketen ya da yeterince pişirmeyen, içtiği ve kullandığı suya dikkat etmeyen kişilerde ve toplumlarda görülmekte olan bu hastalığa yakalandığı düşünülen yaşlılar ya da çocuklar öncelikli müdahale edilmesi gereken gruptadırlar.

Mide asidini azaltan ilaç kullanımı, bağışıklık sisteminin zayıf olması ve kan grubunun 0 olması da riski arttıran etkenler arasında görülmektedir.

Kolera Tanısı Nasıl Konur?

Kolera tanısı kişilere göre farklılık göstermekle birlikte çabuk belirti gösteren bir hastalıktır. Belirtilerin başında sulu ishal görülmekte olup belli bir süre durdurulamadıysa mutlaka bir doktora başvurmanız gerekmektedir.

Kolera olmuş kişinin kusmuğu pirinç tanesini andıran şekilde ve fışkırarak gerçekleşir. Sağlık kuruluşuna gidildiğinde ölçülen vücut sıcaklığı genel olarak 32-35 derece arasındadır. Şiddetin arttığı durumlarda böbrek yetmezliğine bağlı olarak idrara çıkmama gerçekleştiği zaman hastanın durumu oldukça ciddi bir noktaya gelmiş demektir.

Hastadan alınan dışkı örneği laboratuvarda incelenir. Çok hızlı hareket eden basiller görülür ve bunu takiben dışkı kültürü yapılır. Eğer kültür içinde çoğalan bakteri toksin üretiyorsa durum ciddi demektir.

Kolera Tedavisi Var Mıdır?

Kolera hastalığına yakalandığı kişinin veya ailesinin ilk sorduğu soru kolera tedavisi var mıdır şeklindendir. Tedavide öncelik, hastanın kaybettiği sıvı ve elektrolitlerin yerine konması olmalıdır. Hasta gözetim altına alınır. Damardan sıvı takviyesi yapılır. Hastaların %95’inde iyileştirici etki bu aşamada görülür. Şeker ve tuz içeren rehidrasyon çözeltisi bol miktarda içirilir.

Kolera hastasının tedavisi bitse bile bakterinin vücuttan tamamen atılması 7 gün sürmektedir. Hastalığın tamamen vücuttan atıldığına emin olmak için 24 saat ara ile 2 dışkı kültürü alınır. Her iki kültürün sonuçları da negatif çıkarsa bakteri vücuttan tam anlamıyla atılmış demektir.

Koleradan Korunmak İçin Ne Yapılmalıdır?

Tüm dünyayı dönem dönem etkisi altına alan ve bazı bölgelerde hala görülme riski olan bu koleradan korunmak için ne yapılmalıdır?

Hastalıktan korunmak için kişisel temizliğe çok dikkat edilmelidir. Yıkanmadan hiçbir gıda tüketilmemelidir. Hastalığın görülme riski olan bölgelere seyahat edilmemeli, edilecekse bile gerekli önlemler alınmalıdır. Kaynağının bilinmediği sular kullanılmamalıdır.

Bulunulan ortamlarda hasta olduğundan şüphe duyulan kişiler ile yakın temas hastalığa davetiye çıkarmak demektir. Konuyla ilgili kişisel ve toplumsal eğitimler verilmelidir. Toplum bilinçli olursa hiçbir hastalık yayılma imkânı bulamayacaktır.

Kolera Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?

Kolera hastalığına yakalanmamak için alınacak kişisel ve toplumsal önlemler oldukça etkili olacaktır. Kolera hastalığından korunma yolları nelerdir derseniz birlikte görelim:

Klorlanmış şebeke suyu tercih edilmeli, kaynağı bilinmeyen ve klorlanmamış sular kullanılmamalı, kullanım zorunlu ise en az 10 dakika kaynattıktan sonra kullanılmalıdır.

Kişisel temizliğe özen gösterilmelidir.

Yemek yemeden önce ve yemek yedikten sonra, tuvaletten sonra, yemek yapmadan önce, bebeklerin altı temizlendikten sonra, bebekleri beslemeden önce eller mutlaka sabunla iyice köpürtülerek ve en az 60 saniye yıkanmalıdır.

Genel kullanıma açık olan tuvaletlerin, kapı kolları ve muslukların temizliği çamaşır suyu kullanılarak yapılmalıdır.

Kolera hastalığının görüldüğü riskli bölgelere seyahat edilecekse kaynağı bilinmeyen sular veya açıkta sunulan su ve gıdalar tüketilmemelidir.

Kolera olan bölgede çiğ ürün ve özellikle çiğ deniz ürününün tüketilmemesi gerekmektedir. Pişirme işlemi en az 70 derecede yapılmalıdır.

Kolera hastalarını dışkısı, kusmuğu ile kirlenen yüzeylere ve hastaların kullandığı eşyalara temas edilmelidir.

Karasinek gibi hastalığı bulaştıran haşerelere karşı kovucu ilaçlar kullanılmalıdır.

Kolera Aşısı

Kolera aşısı, hastalığı önlemede etkili bir yoldur. Etkinliği ilk altı ayda %85, 1.yılın sonlarına doğru %50-60, iki yıldan sonra %50 altındadır. Toplumun büyük bir çoğunluğu hastalığa karşı bağışıklık kazanırsa bu durum genel bulaşmayı önlemeye yardımcı olur.

Dünya Sağlık Örgütü tedbir ve korunma amaçlı aşının yapılmasını onaylamamaktadır. Sadece risk grubundaki kişiler uygulanmasının doğru olduğunu savunmaktadırlar. Günde 2-3 doz ve ağızdan alım ile gerçekleştirilen aşı tedavisi, bazı bölgelerde enjekte edilir şekilde de kullanılmaktadır. Ağız yoluyla alınan aşı türleri çoğunlukla daha güvenlidir. Hamile ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde kullanımı güvenlidir.

İnsanlık için bu kadar faydalı olan kolera aşısını kim buldu derseniz, rus bakteriyolog Waldemar Haffkine tarafından 18 Haziran 1982’de bulunmuştur. Aşıyı ilk kez kendi üstünde deneyen Haffkine sayesinde, kolera salgını sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısında 10 kat azalma görülmüştür.

13836