Kolay Ezberlenecek Kur’an Sureleri! Kısa Surelerin Sıralaması
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
“Ezberlenecek Sureler Listesi” başlığı altında, Kur’an-ı Kerim’in 114 sure ve toplamda 6666 ayetten oluştuğunu belirtiyoruz. En uzun sure Bakara, en kısa ise Asr-Kevser sureleridir. Aşağıda vereceğimiz listede, en kısadan en uzuna doğru surelerin sıralamasını bulabilirsiniz.
Rabbimiz, emirlerini peygamberler aracılığıyla ayetler halinde kullarına indirmiştir. Kur’an’ı okuyan, emirlerini uygulayan ve kıyametin kaçınılmaz olarak geleceği zaman bizi bağışlaması için aracı olacak olan kişidir. Kur’an’ın fazileti o kadar büyüktür ki sürekli olarak okunmalıdır. Zira hadislerde, Kur’an’ı her zaman okuyan bir mümin için “Rabbinin indirdiği Kur’an’la her vakit geçiren kimsedir” denilerek övgüyle bahsedilir.
Kur’an ayetlerinde her harfi okumak bile sayısız sevap kazandırabilir. Bu konuda Allah’ın Resulü şöyle buyurmuştur: “Hangi Müslüman, Kur’an’ımızdan bir harf bile söylerse o kişiye bir iyilik yazılır. Çünkü sadece bir iyilik için 10 sevap kazanılır.” Burada bahsedilen harf, “elif” harfi olduğunda “elif-lam” şeklinde okunur.
Allah’ın Resulü bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Bir mümin ziyafet verdiğinde, gelen kişilerle mutluluk duyar.” İşte Yüce Rabbimizin ziyafeti, Kur’an’dır ve biz Müslümanlar olarak ondan uzak kalmamalıyız. Bu hadis bize Kur’an’ın ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Kur’an’ı sürekli okumak isteyenler için, en kısa sureden başlayarak sıralama şeklinde aşağıda paylaşıyoruz.
Bu listede, her bir surenin önemi ve anlamı hakkında daha fazla bilgi bulunabilir. İmanımızı güçlendirmek ve Allah’ın kelamını daha yakından tanımak için Kur’an’ı okumaya özen göstermeliyiz. Kur’an’ı anlamak ve ezberlemek, manevi bir yolculuğa çıkmak için büyük bir adımdır.
Kur’an-ı Kerim’in Kısadan Uzuna Sure Sıralaması
- Kevser Sûresi
- Nasr Sûresi
- Kureyş Sûresi
- İhlâs Sûresi
- Kadir Sûresi
- Fil Sûresi
- Tebbet Sûresi
- Felâk Sûresi
- Kâfirûn Sûresi
- Nâs Sûresi
- Fâtiha Sûresi
- Mâûn Sûresi
- İnşirâh Sûresi
- Tin Sûresi
- Beyyine Sûresi
- Zilzâl Sûresi
- Tekâsür Sûresi
- Hümeze Sûresi
- Cum’a Sûresi
- Münâfikûn Sûresi
- Duhâ Sûresi
- Âdiyât Sûresi
- Kâria Sûresi
- Talâk Sûresi
- Tahrim Sûresi
- Mümtehine Sûresi
- Saf Sûresi
- Şems Sûresi
- Târık Sûresi
- Hucurât Sûresi
- Teğabün Sûresi
- İnfitâr Sûresi
- A’lâ Sûresi
- Alak Sûresi
- Müzzemmil Sûresi
- Beled Sûresi
Kevser Sûresi
Yukarıdaki ilk iki suremiz 3 ayetten oluşurken en altta yer alan Bedel suresi ise 20 ayetten oluşmaktadır. Sürekli tekrar ettiğiniz zaman bu surelerin çoğunu unutmazsınız. Özellikle Türkçe anlamları ile okursanız daha akılda kalıcı olacaktır. Kısa sureler zammı sureler olarak da geçer ve namazda da okunurlar.
Kevser Suresi, Kuran-ı Kerim’in 108. suresidir. Bu sure, Mekke döneminde indirilen kısa bir suredir. İçeriği itibarıyla, Hz. Muhammed a.s yönelik bir teselli ve destek mesajı içermektedir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- İnna a’taynâkelkevser(a).
- Fe salli li-rabbike venhar(v).
- İnne şânike huvel’ebter(ü). Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Şüphesiz ki Biz sana Kevser’i verdik.
- Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.
- Şüphesiz ki senin düşmanın mahvoldu.”
Nasr Sûresi
Kevser Suresi’nin anlamı, Allah’ın Hz. Muhammed a.s büyük bir nimet olan Kevser’i bahşettiğini belirtir. Kevser, Kuran’da geçen bir kelime olup, “bolluk, hayır ve bereket” anlamlarına gelir. Bu sure aynı zamanda, Hz. Muhammed a.s düşmanlarına karşı zafer kazanacağını ve düşmanlarının yok olup yok olacaklarını bildiren bir mesajdır.
Bu sure, Müslümanlar arasında sıklıkla okunan ve ezberlenen kısa bir suredir.
Nasr Suresi, Kuran-ı Kerim’in 110. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 3 ayetten oluşur. İçeriği itibarıyla, Hz. Muhammed a.s ölümünden sonra gerçekleşecek olan fetih ve zaferin müjdesini içeren bir suredir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- İza câe nasrullahi vel feth.
- Ve raeytennâs yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ.
- Fesabbih bihamdi rabbike vestağfirh, innahu kâne tevvâbâ.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Allah’ın yardımı ve zaferi geldiğinde,
- İnsanların Allah’ın dinine hızla girdiklerini görünce,
- Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan bağışlama dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir.”
Nasr Suresi, Hz. Muhammed a.s’a ve İslam’a yönelik zaferin müjdesini veren bir suredir. Bu surede, Müslümanların sayısının artacağı ve Allah’ın dininin insanlar arasında yayılacağı vurgulanmaktadır. Surenin sonunda, Allah’a hamd edilmesi ve O’ndan bağışlama dilemesi gerektiği ifade edilmektedir.
Nasr Suresi, Müslümanlar arasında sıklıkla okunan ve ezberlenen kısa bir suredir.
Kureyş Sûresi
Kureyş Suresi, Kuran-ı Kerim’in 106. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 4 ayetten oluşur. Bu sure, Kureyş kabilesine yönelik bir mesaj içermektedir. Kureyş, Mekke’nin ileri gelen kabilelerinden biridir ve Kabe’yi koruma sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Li-îlâfi Kureyş(in).
- İlâfihim rihleteşşitâi vesseyf(i).
- Felya’büdû rabbe hâzel beyt(i).
- Ellezî et’amehum min cû’in ve âmenahum min havf.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kureyş’in (güvencesi) üzerine,
- Kış ve yaz seyahatlerinde,
- O halde, bu evin Rabbine ibadet etsinler.
- (Allah) onları açlıktan emin kıldı ve korkudan güvende.”
Kureyş Suresi, Kureyş kabilesinin Allah’ın koruması altında olduğunu vurgular ve onlara Kabe’yi koruma görevlerini hatırlatır. Surenin devamında, Kureyş kabilesinin Allah’a ibadet etmeleri gerektiği belirtilir ve Allah’ın onları açlık ve korkudan koruduğu ifade edilir.
Bu sure, Kureyş kabilesine yönelik bir mesaj olmasına rağmen, genel olarak insanlara Allah’ın rızasını kazanmanın önemini hatırlatır ve O’na ibadet etmeye çağırır. Kureyş Suresi, Müslümanlar arasında sıklıkla okunan ve ezberlenen kısa bir suredir.
İhlâs Sûresi
İhlâs Suresi, Kuran-ı Kerim’in 112. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 4 ayetten oluşur. Bu sure, Allah’ın birliğini vurgulayan ve O’nun benzersizliğini ifade eden önemli bir suredir. İhlâs Suresi’nin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kul huve Allâhü ehad.
- Allâhüs-semâd.
- Lem yelid ve lem yûled.
- Ve lem yekün lehu küfüven ehad.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- De ki: O, Allah’tır, bir tek Allah.
- Allah, sameddir (Her şey O’na muhtaçtır, O’nsuz varlık yoktur).
- O doğurmamış ve doğurulmamıştır.
- Hiçbir şey O’na denk değildir.”
İhlâs Suresi, Allah’ın birliğini ve benzersizliğini vurgulayan temel bir mesaj taşır. Surede ifade edilen “Allah’tır, bir tek Allah” ifadesi, Allah’ın eşsizliğini ve O’na benzer veya denk hiçbir varlık olmadığını belirtir. O, yaratıcıdır, kendisi yaratılmamıştır ve O’ndan başka ilah veya ortak yoktur.
İhlâs Suresi, İslam’ın en kıymetli ve özlü surelerinden biri olarak kabul edilir. Yüce Allah’ın birliği ve benzersizliğini vurgulayan bu sure, Müslümanlar arasında sıkça okunur, ezberlenir ve namazlarda tekrarlanır. Aynı zamanda İslam’ın temel inançlarından biri olan “tevhid” kavramını ifade eder.
İhlâs Sûresi
İhlâs Suresi, Kuran-ı Kerim’in 112. suresidir. Mekke döneminde indirilmiş olup, toplamda 4 ayetten oluşur. İslam’ın en önemli surelerinden biri olarak kabul edilir ve Allah’ın birliğini vurgular. İhlâs Suresi’nin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kul huve Allâhü ehad.
- Allâhüs-semâd.
- Lem yelid ve lem yûled.
- Ve lem yekün lehu küfüven ehad.”
Surenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- De ki: O, Allah’tır, bir tek Allah.
- Allah, sameddir (Yaratılmışlar O’na muhtaç, O ise her şeye muhtaç değildir).
- O, doğurmadı ve doğurulmadı.
- O’nun hiçbir dengi veya benzeri yoktur.”
İhlâs Suresi, tevhid inancını özlü bir şekilde ifade eder. Surede, Allah’ın birliği, O’nun yaratıcı olduğu ve hiçbir şeye ihtiyaç duymadığı vurgulanır. Allah’ın doğurmadığı ve doğurulmadığı belirtilerek, O’nun benzersizliği ve eşsizliği ifade edilir. Hiçbir şey Allah’a denk veya O’na benzer değildir.
İslam’da İhlâs Suresi, namazlarda, dualarda ve diğer ibadetlerde sıklıkla okunur. Bu sure, Müslümanlar arasında önemli bir yer tutar ve tevhid inancının temelini oluşturur. Allah’ın birliği ve benzersizliği ilkesini hatırlatmasıyla, Müslümanlar için derin bir manevi anlam taşır.
Kadir Sûresi
Kadir Suresi, Kuran-ı Kerim’in 97. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 5 ayetten oluşur. Bu sure, Kadir gecesinin önemini vurgulayan ve bu geceyi öven bir mesaj içermektedir. Kadir gecesi, İslam inancına göre Ramazan ayının son on gününde bulunan bir gece olup, büyük bir değere sahiptir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- İnna enzelnâhu fî leyletilkadr(i).
- Ve mâ edrâke mâ leyletülkad(r).
- Leyletülkadri hayrun min elfi şehr(in).
- Tenezzelü’l-melâiketü ver-ruhu fîhâ bi izni rabbihim min kulli emr(in).
- Selâmün hiye hattâ matla’il fecr.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Şüphesiz, biz onu Kadir gecesinde indirdik.
- Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin?
- Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
- O gece, melekler ve Ruh (Cebrail), Rablerinin izniyle her türlü iş için iner.
- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar bir selamdır.”
Kadir Suresi, Kadir gecesinin büyük bir değere sahip olduğunu vurgulayan bir mesaj taşır. Bu gece, bin aydan daha hayırlı kabul edilir ve müminlere büyük bir fırsat sunar. Surenin devamında, bu geceye meleklerin inerek her türlü iş için harekete geçtikleri ifade edilir. Kadir gecesinde ibadet etmek ve dua etmek, Müslümanlar için büyük bir manevi değer taşır.
Kadir Suresi, Müslümanlar arasında özellikle Ramazan ayında sıklıkla okunan bir suredir. Bu sure, Kadir gecesinin önemini hatırlatır ve bu mübarek geceyi değerlendirmeyi teşvik eder.
Fil Sûresi
Fil Suresi, Kuran-ı Kerim’in 105. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 5 ayetten oluşur. Bu sure, Mekke’deki Kabe’yi yıkmak amacıyla gelen Abraha’nın fil ordusunun Allah’ın müdahalesiyle nasıl helak olduğunu anlatan bir olayı konu almaktadır. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- E lem tera keyfe fe’ale rabbuke bi asheb’il fil(i).
- E lem yec’al keydehum fî tadlîl(in).
- Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl(a).
- Terremhim bi hıcâratin min sıcce(ve).
- Fecealehüm ke’esfin me’kûl(in).”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Rabbinin fil ordusunu nasıl işlemiş görmedin mi?
- Onların hilelerini boşa çıkarmadı mı?
- Üzerlerine sürü sürü kuşlar göndermedi mi?
- Onlara pişkin taşlar atarak onları yere sermedi mi?
- Onları yenilmiş ekin yaprağı gibi kılmağa çevirmedi mi?”
Fil Suresi, Abraha’nın komutasındaki fil ordusunun Kabe’yi yıkmak amacıyla Mekke’ye saldırdığı bir olayı anlatır. Ancak Allah’ın müdahalesiyle kuşlar tarafından taşlanarak helak oldukları anlatılır. Bu olay, Mekke’nin ve Kabe’nin kutsallığını ve Allah’ın korumasını vurgulamak amacıyla anlatılmaktadır.
Fil Suresi, İslam tarihinde önemli bir olayı konu alan kısa bir suredir. Müslümanlar arasında sıklıkla okunur ve Kabe’nin kutsallığını, Allah’ın koruyuculuğunu ve zalimlerin sonunu hatırlatır.
Tebbet Sûresi
Tebbet Suresi, Kuran-ı Kerim’in 111. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 5 ayetten oluşur. Bu sure, Ebu Leheb adındaki amcası Hz. Muhammed a.s ve İslam’a düşmanlık eden bir kişiye yönelik bir lanetleme ve azap duyurusu içermektedir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb.
- Mâ agnâ anhû mâlühû ve keseb.
- Seyas-lâ nârân zât-elahâb.
- Ve mraetuhû hammâletel hatab.
- Fî cîdihâ hablun min mesad.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Ebu Leheb’in elleri kurusun, kurusun da o.
- Malı ve kazandığı ona fayda vermedi.
- Alevli bir ateşe girecektir.
- Eşi de odun taşıyıcısı olarak,
- Boyununda bir ip taşır.”
Tebbet Suresi, Ebu Leheb adındaki kişinin Hz. Muhammed a.s ve İslam’a düşmanlık ettiğini ve bu sebeple Allah’ın ona lanet ettiğini anlatır. Surenin devamında, Ebu Leheb’in düşmanlığına karşılık olarak ahirette alevli bir ateşe gireceği ve eşinin de odun taşıyıcısı olarak cezalandırılacağı ifade edilir.
Tebbet Suresi, özel bir durumu konu alan bir sure olup genel olarak Müslümanlar tarafından daha az okunan bir suredir. İslam’da bu sure, zalimlere ve İslam’ı engellemeye çalışanlara karşı Allah’ın adaletini ve cezasını hatırlatma amacıyla kullanılır. Ancak, surenin içeriği ve anlatımı, genel olarak İslam’ın hoşgörü, merhamet ve sevgi temellerine daha uygun olan diğer surelerle daha fazla örtüşmemektedir.
Felâk Sûresi
Felâk Suresi, Kuran-ı Kerim’in 113. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 5 ayetten oluşur. Bu sure, insanları ve kötülüklerden Allah’a sığınmayı anlatan bir dua ve korunma talebidir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kul e’ûzü birabbil-felâk.
- Min şerri mâ halak.
- Ve min şerri ğâsiqin izâ vekab.
- Ve min şerrinneffâsâti fîl’ukad.
- Ve min şerri hâsidin izâ hased.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- De ki: Rabbimizin, şafak vaktine sığınırım.
- O’nun yarattıklarının şerrinden,
- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
- Kıskananın kıskandığı zamanın şerrinden.”
Felâk Suresi, Müslümanların kötülüklerden, şeytani etkilerden ve düşmanların zararından Allah’a sığınma ve korunma taleplerini ifade eden bir suredir. Surenin içeriği, insanların Allah’ın korumasına sığınmalarını ve O’na güvenmelerini hatırlatır. Duaların sonunda yer alan “Bismillahirrahmânirrahîm” ifadesi, sureye başlarken Allah’ın adını anmak ve O’na sığınmayı vurgulamak için kullanılır.
Felâk Suresi, Müslümanlar arasında günlük hayatta sıkça okunan surelerden biridir. İslam inancına göre, bu surenin okunması ve anlamının üzerinde düşünülmesi, korunma ve Allah’ın yardımını talep etmek için önemli bir adımdır. Aynı şekilde, bu sure, Müslümanlar arasında duaların sonunda sıklıkla tekrarlanan bir dua formülü olarak da kullanılır.
Kâfirûn Sûresi
Kâfirûn Suresi, Kuran-ı Kerim’in 109. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 6 ayetten oluşur. Bu sure, İslam inancını reddedenlere ve farklı inançlara sahip olanlara yönelik bir mesaj içerir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kul yâ eyyühel-kâfirûn(a).
- Lâ a’büdü mâ ta’büdûn(a).
- Ve lâ entüm âbidûne mâ a’büd(u).
- Ve lâ ene âbidün mâ abedtüm.
- Ve lâ entüm âbidûne mâ a’büd(u).
- Leküm dînüküm veliye dîn(i).”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- De ki: Ey inkâr edenler!
- Ben sizin taptıklarınıza tapmam.
- Siz de benim taptığıma tapmazsınız.
- Ben, sizin taptıklarınıza tapmam.
- Siz de benim taptığıma tapmazsınız.
- Size dininiz, bana dinim.”
Kâfirûn Suresi, Müslümanların inançlarını ve ibadetlerini reddedenlere karşı bir netlik ve ayrılık ifadesi sunar. Surenin mesajı, Müslümanların kendi inançlarına ve ibadetlerine sadık kalmaları gerektiğini vurgular. İslam inancını reddedenlerin kendi dinlerine, Müslümanların ise İslam’a bağlı oldukları belirtilir.
Kâfirûn Suresi, Müslümanlar arasında sıkça okunan bir sure olup, inançların farklılığını ve İslam’ın benimsenmesi gerektiğini hatırlatan kısa bir mesaj sunar. Bu sure, Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği vurgularken, farklı inançlara sahip olanlarla hoşgörülü bir ilişki sürdürme konusunda da önemli bir öğüt verir.
Nâs Sûresi
Nâs Suresi, Kuran-ı Kerim’in 114. ve son suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 6 ayetten oluşur. Bu sure, insanların şeytanın vesveselerine, kötü etkilerine ve kötülüklerine karşı Allah’a sığınma ve yardım taleplerini ifade eder. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kul e’ûzü birabbinnâs.
- Melikinnâs.
- İlâhinnâs.
- Min şerrilvesvâsil-hannâs.
- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâs.
- Minelcinneti vennâs.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- De ki: İnsanların Rabbine sığınırım.
- İnsanların Meliki’ne sığınırım.
- İnsanların İlahı’na sığınırım.
- O vesvese veren şeytanın şerrinden,
- O kişi insanların göğüslerine vesvese verir.
- Cinlerden ve insanlardan.”
Nâs Suresi, insanların şeytanın vesveselerine ve kötü etkilerine karşı Allah’a sığınmayı ve O’ndan yardım talep etmeyi ifade eder. Surede, insanların Rabbine, Meliki’ne ve İlahı’na sığınma gerekliliği vurgulanır. Aynı zamanda, insanların içlerine vesvese veren şeytanın kötülüğünden korunmayı ve cinlerden ve insanlardan gelen zararlara karşı Allah’ın yardımını dilemeyi öğütler.
Nâs Suresi, Müslümanlar arasında sıklıkla okunan bir suredir. Bu sure, insanların Allah’a güvenip O’ndan yardım istemelerini hatırlatırken, şeytanın kötü etkilerine karşı korunmanın önemini vurgular. İslam inancına göre, bu surenin okunması ve anlamının üzerinde düşünülmesi, Allah’ın korumasını ve yardımını talep etmek için önemli bir adımdır.
Fâtiha Sûresi
Fâtiha Suresi, Kuran-ı Kerim’in ilk suresidir ve Al-Fâtiha olarak da bilinir. Kuran’ın özeti, açılışı veya anahtarı olarak da adlandırılır. Fâtiha Suresi, Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 7 ayetten oluşur. Bu sure, Müslümanlar arasında en çok okunan ve ezberlenen surelerden biridir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Elhamdü lillâhi rabbil’âlemîn.
- Er-Rahmânirrahîm.
- Mâliki yevmiddîn.
- İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn.
- İhdinâs-sırâtal mustakîm.
- Sırâtellezîne en’amte aleyhim ġayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.
- Âmîn.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
- O, Rahman ve Rahim’dir.
- O, hesap gününün sahibidir.
- Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
- Bizi doğru yola ilet.
- Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.
- Âmin.”
Fâtiha Suresi, İslam’ın temel inançlarını ve dua etme yöntemini özetleyen bir suredir. Surenin başında Allah’a hamd ve övgü sunulur. Ardından, Allah’ın Rahman ve Rahim olduğu ifade edilir. Surede, sadece Allah’a ibadet edildiği ve yalnızca O’ndan yardım dilendiği vurgulanır. Müslümanlar, doğru yola ulaşmaları ve nimetlerle kuşatılan kimselerin yolunu takip etmeleri için Allah’tan hidayet ve yardım talep ederler.
Fâtiha Suresi, namazda, Kur’an okunurken ve çeşitli dualarda sıklıkla tekrarlanır. Müslümanlar için önemli bir dua ve Allah’a yöneliş ifadesidir. Bu sure, Müslümanlar arasında derin bir manevi anlam taşır ve ibadetlerin temel bir parçasıdır.
Mâûn Sûresi
Mâûn Suresi, Kuran-ı Kerim’in 107. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 7 ayetten oluşur. Bu sure, insana insanlık görevlerini hatırlatan ve toplumsal sorumluluklara vurgu yapan bir mesaj içerir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- E raeyte’llezî yükezzibü bid-dîn(i).
- Fezâlike’llezî yedu’u’l-yetîm(a).
- Ve lâ yehuddu alâ ta’âmi’l-miskîn(i).
- Feveylün li’l-musallîn.
- Ellezîne hum an salâtihim sâhûn.
- Ellezîne hum yurâûn.
- Ve yemne’ûne’l-mâûn.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Din konusunda yalanlayanı gördün mü?
- İşte o, yetimi itip kakan odur.
- Ve yoksula yemek yedirmeyi teşvik etmez.
- İbadet edenlere vay haline!
- Onlar, namazlarını gönülsüzce kılanlardır.
- Onlar, insanlara gösteriş yaparlar.
- Ve yararlı işleri engellerler.”
Mâûn Suresi, toplumsal sorumlulukları yerine getirmeyen, zekât ve sadaka gibi yardımları ihmal eden ve namazlarını gönülsüzce kılan insanları eleştirir. Surenin mesajı, insanların dini ibadetlerini yerine getirirken toplumun ihtiyaçlarına duyarsız kalmamaları gerektiğini vurgular. Yetimlere yardım etmek, yoksullara yemek vermek ve topluma hizmet etmek önemli değerlerdir.
Mâûn Suresi, Müslümanlar arasında toplumsal sorumluluğun önemini hatırlatan bir sure olarak değerlendirilir. İslam’da yardımlaşma, adalet ve iyilikseverlik temel prensiplerdir. Bu sure, Müslümanları bu değerlere uymaya teşvik eder ve ibadetlerin yanı sıra sosyal ve insani sorumluluklara da dikkat çeker.
İnşirâh Sûresi
İnşirâh Suresi, Kuran-ı Kerim’in 94. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 8 ayetten oluşur. Bu sure, Hz. Muhammed’e yaşadığı zorluklar döneminde teselli ve güç vermek amacıyla inmiştir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Elem neşrah leke sadrek(a).
- Ve vada’ne ank(a) vizrek(a).
- Ellezî enkadahû zehrak(a).
- Ve rafe’nâ leke zikrek(a).
- Feinna mea’l-üsri yüsran(a).
- İnne mea’l-üsri yüsran(a).
- Feizâ ferağte feensab(a).
- Ve ile Rabbike ferğab(a).”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Senin göğsünü genişletmedik mi?
- Sana yükünü indirmedik mi?
- Senin belini eğen zahmeti kaldırmadık mı?
- Senin zikrini yükseltmedik mi?
- Şüphesiz, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
- Şüphesiz, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
- Artık boş kaldığın zaman, yine çalış(a).
- Ve yalnızca Rabbine yönel.”
İnşirâh Suresi, Hz. Muhammed a.s yaşadığı zorluklar ve baskılar karşısında rahatlama ve güçlenme mesajı verir. Surede, Allah’ın Hz. Muhammed a.s sıkıntılarını hafiflettiği, yükünü indirdiği ve zikrini yükselttiği ifade edilir. Ayrıca, zorlukların ardından mutlaka kolaylık geleceği ve Rabbine yönelmenin önemi vurgulanır.
Bu sure, Müslümanlar arasında güçlüklerle karşılaşıldığında teselli kaynağı olan bir suredir. İslam inancına göre, Allah’ın yardımı ve rahmeti her zaman yanımızdadır. İnşirâh Suresi, müminlere güçlük anlarında sabır göstermeyi, Allah’a güvenmeyi ve O’na yönelmeyi hatırlatır.
Tin Sûresi
Tin Suresi, Kuran-ı Kerim’in 95. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 8 ayetten oluşur. Bu sure, insanın yaratılışının anlamına vurgu yaparak insanın potansiyelini ve değerini hatırlatır. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Vel tin(i) ve’z-zeytûn(i).
- Ves-sînîn(i).
- Ve hâzel belâdil-emîn(i).
- Le kad halaknel-insâne fî ahsanita’vîm(i).
- Sümme redednâhü esfelen esfelîn(i).
- İllâllezîne âmenû ve amilûs-sâlihâti fe-lehum ecrun gayru memnûn(i).
- Fe mâ yükezzi büküm bi’d-dîni ba’de hâzâ (kezzebun) ellezî yu’azzibu bi’l-kıyâmeh(i).
- İnnahüm aleyhim muhţelûn.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Üzüm (Tin) ve zeytin üzerine andolsun,
- Sinin (Sînaiyye) üzerine andolsun,
- Ve bu emniyet dolu belde üzerine andolsun,
- Şüphesiz ki, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık,
- Sonra onu aşağıların aşağısına (alçak bir duruma) indirdik.
- Ancak iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için engellenmeyen bir mükafat vardır.
- Fakat bundan sonra dinde yalan uyduranlar, bunlar hakkında (kıyamet günü) azaplandırılan kimselerdir.
- Muhakkak ki onlar bu azapla cezalandırılırlar.”
Tin Suresi, insanın Allah tarafından en güzel bir şekilde yaratıldığını ve potansiyelini yüceltme imkanının olduğunu anlatır. Surenin devamında, iman edip salih ameller işleyenlere engellenmeyen bir mükafatın olduğu belirtilir. Ancak, dinde yalan uyduranlar hakkında kıyamet gününde azaplandırılacakları ifade edilir.
Tin Suresi, insanın değerini, potansiyelini ve sorumluluklarını hatırlatan bir sure olarak değerlendirilir. İnsanın Allah’ın en güzel eseri olduğunu ve doğru yolda ilerlemesi gerektiğini vurgular. İslam inancına göre, insanlar kendilerini yüceltme fırsatına sahip olup, iman ve salih amellerle Allah’ın rızasını kazanabilirler.
Beyyine Sûresi
Beyyine Suresi, Kuran-ı Kerim’in 98. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 8 ayetten oluşur. Bu sure, doğru yol ve hak din konusunda ayetlerin açık bir şekilde ortaya çıkması ve inkârcıların yanlış yollarından dönme çağrısıyla ilgilidir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Lam yekünillezîne keferû min ehli’l-kitâbi ve’l-muşrikîne munfekkîne hattâ tetiye humü’l-beyyinet(u).
- Rasûlün minellâhi yetlû suhufem müţahheretem fiyehâ kütübün kâniyetem kadîmeh.
- Ve mâ teferreku illâ lillezîne ãtû min ba’di mâ câet-hümü’l-beyyinetu ve hüm yehşerûn.
- Ve mâ ümmirû illâ li ya’budûllâhe mühlişîne lehud-dîne hünefâ ve yukıymûs-salâta ve yütûzzekâte ve zâlike dînul-ka’yne.
- İnnellezîne keferû min ehli’l-kitâbi ve’l-muşrikîne fî nâri cehenneme hâlidîne fîhâ, ülâike hum şerrü’l-bariyye.
- İnnellezîne âmenû ve amilûs-sâlihâti ülâike hum hayrul-bariyye.
- Cennâti ‘adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim, ve’l-melâiketu yedhulûnehâ ‘aleyhim min külli bab.
- Selâmün aleyküm bima sabartüm fe nî’me ugu ba’ded-dâr.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kitap ehli ve müşriklerden olanlar, apaçık deliller kendilerine gelmedikçe ayrılmazdılar.
- Allah’tan bir Elçi, içinde tertemiz sayfalar bulunan kitaplar okur.
- (O Elçi) onlardan gelen deliller gelinceye kadar ayrılmazdılar. Onlar, tümü bir araya toplanmışken niçin ayrılsınlar ki?
- Onlara, sadece Allah’a ibadet etmeleri, dini sadece O’na has kılarak, namazı kılmaları, zekatı vermeleri emredildi. İşte bu dosdoğru dindir.
- Kitap ehli ve müşrikler, içinde ebedi kalacakları Cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdür.
- İman edenler ve salih ameller işleyenler ise, yaratıkların en hayırlısıdır.
- Onlar Adn cennetlerine gireceklerdir. Babalarından, eşlerinden ve soyundan hayırlı olanlar da onlara katılacak. Melekler de her kapıdan içeri gireceklerdir.
- Size sabrettiklerinizden dolayı selam olsun. İşte ne güzel bir yurt!”
Beyyine Suresi, insanlara doğru yolu gösteren delillerin ortaya çıkmasıyla ilgili bir mesaj içerir. Surede, Allah’ın elçisinin tertemiz sayfalar içeren kitapları okuyarak insanlara doğru yolu gösterdiği ifade edilir. İman edenlerin ve salih ameller işleyenlerin cennete gireceği, kitap ehli ve müşriklerin ise Cehennem’de ebedi kalacakları belirtilir.
Beyyine Suresi, Müslümanlar arasında Allah’ın gönderdiği elçiler ve doğru yola rehberlik eden delillerin önemini hatırlatan bir suredir. İslam’ın temel inançlarına ve Allah’a iman etmenin gerekliliğine vurgu yapar. Aynı zamanda, insanların doğru inanç ve salih amellerle hayırlı bir hayat yaşaması gerektiğini ifade eder.
Zilzâl Sûresi
Zilzâl Suresi, Kuran-ı Kerim’in 99. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 8 ayetten oluşur. Bu sure, kıyametin kopuşu ve yeryüzünün sarsılmasıyla ilgili bir mesaj içerir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- İzâ zülziletil’ardu zilzâlehâ.
- Ve ahrecetil’ardu eşkalehâ.
- Ve kâlel-insânü mâ lehâ.
- Yevme izin tuhaddisu ahbârâhâ.
- Bi enne Rabbek evhâhâ.
- Yevme izin yasdürün nâsu eşterâhâ.
- Tes’alu keyfe akhberâhâ.
- Yevme izin yasuddu nâsu eşterâhâ.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Yeryüzü sarsıldığı zaman (büyük bir) sarsıntı ile,
- Yeryüzü (kendisini) açtığı ve dışarıya çıkardığı zaman,
- İnsan (şaşkınlıktan) ne olduğunu anlar,
- O gün yeryüzü, haberlerini anlatır.
- Çünkü Rabbinin ona vahyettiği şekilde (hareket eder).
- O gün insanlar grup grup (hesap için) ileri sürülür.
- Ona nasıl haber verileceğini sorarlar.
- O gün insanlar, yeryüzünde işledikleri amellerin karşılığını göreceklerdir.”
Zilzâl Suresi, kıyametin kopuşunu ve yeryüzünün büyük bir sarsıntı ile sallanmasını anlatır. Surenin mesajı, insanların dünyada yaptıkları amellerin hesap gününde karşılığını bulacaklarını hatırlatır. İnsanların, bu büyük sarsıntı anında kendi yaptıkları eylemlerle yüzleşecekleri ve hesap verecekleri ifade edilir.
Zilzâl Suresi, insanlara ahiret hayatını hatırlatan ve dünya hayatının geçici olduğunu vurgulayan bir suredir. İslam inancına göre, kıyametin kopuşu ve hesap günü, insanların yaptıklarının karşılığını göreceği önemli bir olaydır. Surenin mesajı, insanları dünyevi hırslardan uzaklaştırarak, ahiret hayatına hazırlamayı amaçlar.
Tekâsür Sûresi
Tekâsür Suresi, Kuran-ı Kerim’in 102. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 8 ayetten oluşur. Bu sure, dünya hayatının insanları rekabet ve hırsla meşgul etmesi konusunda uyarıda bulunur. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Elhâkümü’t-takâsür(u).
- Hattâ zürtümül-mekâbir.
- Kellâ sefe tes’lemûne.
- Bel tühibbûnel’âlâ.
- Fe melez zebûhâ.
- Fe lâ yezlemenneke sebâhâ.
- Ve lâkini’l-âhirete hayrün leke minel-ûlâ.
- Ve lâ se’elu ‘an nezâb.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Çoklukla övünmek sizi oyaladı.
- Mezarlara gireceğinize kadar (övünürsünüz).
- Hayır hayır, bileceksiniz.
- Yine hayır hayır, bileceksiniz.
- Hayır hayır, andolsun, sizi bilseniz.
- Andolsun, yine hayır hayır, sizi bilirseniz.
- Şüphesiz, ahiret, dünyadan daha hayırlıdır.
- Hayır hayır, sizi sorguya çekmez.”
Tekâsür Suresi, dünyevi kazanç, mal ve itibar hırsının insanları meşgul etmesine dikkat çeker. Surede, insanların mülk ve zenginlik arayışında övünme ve rekabet içinde oldukları, ancak bu hırsla mezarlara kadar gidecekleri ve sonunda gerçekleri bilecekleri ifade edilir. Surede ayrıca, ahiretin dünyadan daha hayırlı olduğu ve insanların dünyevi kazançlardan öteye bakmaları gerektiği vurgulanır.
Tekâsür Suresi, insanları dünyevi hırsların tuzağından uzaklaştırarak, ahiret hayatını hatırlatan bir mesaj içerir. İslam inancına göre, dünya hayatı geçici ve sınırlıdır, bu yüzden insanların gerçek hedeflerini, ahiret hayatını göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Sure, insanları içinde bulundukları rekabetçi ve hırslı ortamdan uzaklaşarak, Allah’ın rızasını kazanmaya yönlendirir.
Hümeze Sûresi
Hümeze Suresi, Kuran-ı Kerim’in 104. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 9 ayetten oluşur. Bu sure, insanların başkalarını küçümseyen ve iftira atan tutumlarına karşı uyarıda bulunur. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Veylün liküllihümeze til lümezze.
- Ellezi cemea mâlen ve addâdâ.
- Yehsebü enne mâlehû ahledeh.
- Kellâ le yübâdennâ fil hutâmi.
- Ve mâ edrâke mâl hutamah.
- Nârullâhil mukaddehah.
- Elletî te’talîu ‘alâl af’idah.
- İnnahâ ‘aleyhim müsadehah.
- Fî ‘amâdin mu’meddadeh.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Yazıklar olsun her türlü kınayıcı ve iftiracıya!
- Onun malını biriktirir, sürekli sayar.
- Sanıyor ki malı onu ebedî kılacak.
- Hayır, elbet ki onu hutamaya sürüklenir.
- Peki, hutamanın ne olduğunu sana bildiren nedir?
- Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir.
- O, türlü aşağılamaları üzerlerine salar.
- Muhakkak ki o ateş, derileri yavaşça yakıp eritecektir.
- Onun içinde sıralar halinde dizilmişlerdir.”
Hümeze Suresi, insanların başkalarını küçümseyen, iftira atan ve mal biriktirmekle büyüklenen tutumlarını eleştirir. Surenin mesajı, insanları diğer insanları aşağılama, iftira atma ve mal biriktirme gibi kötü huylardan uzak durmaya çağırır. İnsanların dünyevi kazançlara sarılarak kibirli bir tavır sergilemelerinin sonucunda, ahirette cehennem azabı ile karşılaşacaklarını ifade eder.
Hümeze Suresi, insanları dürüstlük, saygı ve adil davranışlar konusunda uyarırken, iftira atmanın ve başkalarını küçümsemenin kötü sonuçlarına dikkat çeker. İslam inancına göre, insanların birbirlerini yargılamak yerine saygı ve sevgiyle yaklaşmaları, toplumsal huzur ve adaletin temelidir. Bu sure, insanların davranışlarına özeleştiri yapmalarını ve kötü huylardan kaçınmalarını teşvik eder.
Cum’a Sûresi
Cum’a Suresi, Kuran-ı Kerim’in 62. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 11 ayetten oluşur. Bu sure, Cuma gününün önemini vurgulayan ve cuma namazının gerekliliği üzerinde duran bir mesaj içerir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Yüssabbi’u lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fil ardı’l-melikil kuddûsi’l-azîz(i).
- Huve’llezî bease fî’l-ûmmiyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhümül kitâbe vel-hikmete ve in kânû min kablu le fî dalâlin mübîn(i).
- Ve âkharene minhüm lammâ yelhağû bihim, ve huvel azîzul hakîm(u).
- Zâlike fadlullâhi yü’tîhi men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(i).
- Meselullezîne hummilû’t-torâte summe lem yahmilûhâ kemesselil himâri yahmilu asfârâ, bi’se meselül kavmillezîne kezzebû bi âyâtillâh(i), vallâhü lâ yehdîl kavmez zâlimîn(a).
- Kul yâ eyyühellezîne hâdû in zâmeştum en tenfirûni minellâhi fe’tûmût firârâ, fe lâ yetümmeannakum kavfün sümme lâ tunşerûn(a).
- Fe basşirillezîne keferû bi azâbin elîm(in).
- İllellezîne âmenû ve amilûs-sâlihâti lehum ecrun ġayru memnûn(in).
- Kul eşedde şehâdeten, fe izâ şehidetüm fe lâ yüraddükeumul berâratü bimeâ terzûne bil âyât, hâzâ yahdîllâhu men yşâu, ve yudillüllâhu men yşâu.
- İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi evhelucan amelühüm,
- Vellezîne âmenû ve amilûs-sâlihâti ve âmenû bimâ nuzzile alâ Muhammedin, ve huvel hakku mir rabbihim, keffere anhum seyyiâtihim ve asleh lühüm.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Göklerde ve yerde olanlar Allah’ı tesbih eder, aziz ve güçlü olan kutsal mülkün sahibi olan Allah’ı över.
- O, mübarek resulünü, onların arasından olan ümmilere gönderendir. Onlara ayetlerini okur, onları temizler, onlara kitabı ve hikmeti öğretir. Daha önce apaçık bir sapıklık içerisinde idiler.
- Onlardan bir kısmı, hakikate erdikten sonra ona (peygambere) karşı gelirler. O, aziz ve hakimdir.
- İşte Allah’ın lütfu budur, dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
- Kitabı (Tevrat’ı) yüklenenler, sonra onu yüklerini sırtından bırakanlar, eşeğin sırtında kitap yükleri taşıyan kimselere benzerler. Ne kötü benzetme yaparlar! Allah’ın ayetlerini yalanlayan bir toplumun durumu ne kötüdür. Allah, zalimleri hidayete erdirmez.
- Ey Yahudiler! Eğer Allah’tan bir yardım istemeniz için size toplanmanız söylendiğinde, hemen ayaklarınız üstünde ölü olarak toplanırdınız. Sonra da Allah’ın size korku vermesinden dolayı üzülmezsiniz. Sonra da bana yardım etmezsiniz.
- Öyleyse Allah’ın azabından korkunuz, inkar edenlere müjdeleyici olmayın.
- İman edip salih ameller işleyenlere gelince, onlar için asla eksik olmayan bir mükafat vardır.
- De ki: “Şiddetli bir şahitlik (şehadet) mi? Şayet öyleyse, eğer Allah’a karşı şahitlik etmeniz istendiğinde, sizden geri çevrilmeyeceksiniz. Ne dersiniz, ayetlerle neyi istediklerinizi gösterdiğinizde, o zaman sizi kabul etmeyeceklerdir.” İşte Allah dilediğini hidayete erdirir ve dilediğini de saptırır.
- Kendilerini Allah’ın yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler, Allah’ın yolundan uzaklaştıkları gibi, amelleri de boşa gider.
- İman edip salih ameller işleyenlere ve Muhammed’e indirilen gerçeğe inananlara gelince, onların kötülüklerini örter ve düzeltiler.”
Cum’a Suresi, cuma gününün önemine ve cuma namazının önemine vurgu yaparak, insanları bir araya gelmeye, Allah’ı anmaya ve gerçeği takip etmeye çağırır. İslam inancında, cuma günü özel bir ibadet günüdür ve cuma namazı toplu olarak cemaatle kılınır. Surenin mesajı, cuma gününün toplumun birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdiği ve Allah’ın rızasını kazanma fırsatı sunduğudur.
Münâfikûn Sûresi
Münafikûn Suresi, Kuran-ı Kerim’in 63. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 11 ayetten oluşur. Bu sure, münafıkların ikiyüzlü tutumlarını eleştirir ve onları açık bir şekilde tanımlar. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- İzâ câeke’l-münâfikûne kâlû neshhedü inneke le resûlullâh(i), vallâhu ya’lemü inneke le resûlühû, vallâhu yeshhedü inne’l-münâfikîne le kâzibûn(a).
- Ettehazû eymânehüm cünâhen fesaddû ‘an sebîlillâh(i), innehum sâe mâ kânû ya’melûn(a).
- Zâlikem bi annahüm âmenû summe keferû fe tubi’a ‘alâ kulûbihim fehüm lâ yefkahûn(a).
- Ve izâ recedu fîl-münâfikîne kelezlel müsterah, ve izâ lem yecidû illâ cezâetem levzehum, ve izâ câehum kâlû lâ nü’minu bekmâ unzile’t ilâ resûlillâh(i), vallâhu ya’lemu mâ tesmirûn(a).
- Kad sâe resûlullâh(i), fîküm, in câeküm fîrâsün min ‘indihî yahzümü’mmâ kâne aleyhim, temennavtu’l-mevti min kabli en telle le yedîhim, fe kad raeytüm(hû), ve entüm tenzurûn(a).
- Ve men i’nez ‘an milleti ibrâhîme illâ men sefihe nefsehû, ve lekadhtelehullezîne amenu, ve mâ tefteune hattâ ye’tiyallâhü bi emrih(i), ve mâ’nunzirum min dûnihî min hakam(i).
- Ve’lâkin Allâhe şehide bi mâ enzele ileyke, enzelehu bi ‘ilmihi, ve’l-melâiketu yeshhıdûn(a), ve kafebillâhi şehîdâ(a).
- İnnellezîne keferû ve saddû ‘an sebîlillâh(i) kad dalleû dalellem berîdâ.
- İnnellezîne keferû ve zâgû ‘an sebîlillâh(i), ezâgühum azâben gûlîzâ(b).
- Zâlike bi ennahum eştehâvu ehlâ’d-dünyâ ale’l-âhireh(i), ve innellâhe lâ yehdî’l-kavmez zâlimîn(a).
- Ulâike hum cehennemü, ve lâ yecidûne ‘anhâ mehısâdâ(a).
- Ve lâkad saddeka kumullâhu fî mevrâtikum ve cammea fe mine’n-nâsi men yucâdilu fî kezmim, ve lev lâ kelimetün sebeka min rabbeke le kudıye beynehüm, ve innezzâlimîne le hum aza’bun elîm(un).
- Tes’elune ‘ani’s-sâati eyyâne mursâhâ.
- Fî mâ ente min zikrihâ, ile rabbike meârûcühâ.
- İnnemâ ente munzirü men yahşâhâ.
- Kema enzere’leżîne tebâuhuvel-ekşerâ.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Münafıklar sana geldiğinde, “Şahitlik ederiz ki sen Allah’ın elçisisin” derler. Allah da bilir ki sen O’nun elçisisin ve Allah, münafıkların yalancı olduklarını şahitlik eder.
- Onlar yeminlerini bir kalkan gibi kullanarak Allah’ın yolundan saptırdılar. Şüphesiz ki onlar, yaptıklarının karşılığını göreceklerdir.
- Bu, onların iman etmelerine rağmen sonra inkara sapmaları sebebiyledir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir ve anlamazlar.
- Münafıklar, yanlarına gelecek olsa da onları uzaklaştırırsın, onları gördüklerinde de, “Allah’ın indirdiğine inanmıyoruz” derler. Allah, onların neler sakladıklarını bilir.
- Sen onları güçlü bir toplulukla karşılaştığında kaçacaklarını temenni ederlerdi. Kendi gözleriyle seni gördüklerinde ise çarpıyorlardı. Şimdi seninle alay ederler.
- İbrahim’in milletinden olanlar dışında, kendi toplumlarından dönen kimse yoktur. Şüphesiz onlar, sana ve Allah’ın emrine gelinceye kadar mücadele ederler. Allah’tan başka bir yol gösterici de yoktur.
- Ancak Allah, sana indirdiğiyle seni şahitlik yapmakla yetinir. Onu kendi bilgisiyle indirdi ve melekler de şahitlik ederler. Allah, yeterli bir şahittir.
- İnkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar, çılgınca bir sapıklık içindedirler.
- İnkâr edenler ve Allah’ın yolundan sapanlar, onlar için alevli bir azap vardır.
- Bu, onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerindendir. Şüphesiz Allah, zalimleri hidayete erdirmez.
- İşte onlar cehennemde kalacaklar ve oradan çıkamayacaklardır.
- Allah, sizi mezarlarınızdan çıkaracak ve birleştirecektir. İçlerinden birçoğu, bir diğerine karşı tartışırken şaşırırlar. Eğer Rabbinin önceden hükmetmiş bir sözü olmasaydı, aralarındaki işler hemen halledilirdi. Şüphesiz zalimler için acı bir azap vardır.
- Onlar sana saat hakkında ne zamanın kopacağını sorarlar. Onun hakkında sana ne bilgi verildi ki, sen onu anlatabilesin? Rabbine ait olan saat, onun yanında bir mevzidir.
- Sen, onun hakkında ne zamanın geleceği konusunda bilgi sahibi değilsin. Rabbine ait olan saat, onun yanındadır.
- Sen sadece, ondan korkanları uyarırsın.
- Aynı şekilde, daha önce gelenleri de uyarırdın.”
Münafikûn Suresi, münafıkların ikiyüzlü tutumlarını eleştirir ve onları tanımlar. Surenin mesajı, Allah’ın elçisine iman edip sonra inkara saparak ikiyüzlü davranan münafıkların, aslında gerçek niyetlerinin Allah’ın diniyle uyuşmadığını ve inkar ettiklerini vurgular. Surenin devamında, inkar edenlerin ve Allah’ın yolundan sapanların ahirette alevli bir azapla karşılaşacaklarının belirtilir. Surenin sonunda, Allah’ın hükmettiği bir söz olmasaydı, zalimlerin işlerinin hemen halledileceği ifade edilir ve saat hakkında detaylı bilgiye sahip olunmadığı hatırlatılır.
Duhâ Sûresi
Duhâ Suresi, Kuran-ı Kerim’in 93. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 11 ayetten oluşur. Bu sure, Peygamber Muhammed’e yönelik teselli ve destek veren bir mesaj içerir. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Vel duhâ.
- Ve’l-leyli izâ seca.
- Mâ vedâke Rabbüke ve mâ kâle.
- Ve lel-âhiretu hayrün leke minel-ûlâ.
- Ve lesevfe yu’tîke Rabbüke feterdâ.
- Elam yecidke yetîmen fe âvâ.
- Ve vecedake dâllen fe hedâ.
- Ve vecedake âilen fe agnâ.
- Femmel yetîme fela takhar.
- Vemmesâilâ fela tenhar.
- Ve emmâ bi ni’meti Rabbike fahaddis.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Sabah vaktine ve gece sessizliğine andolsun ki,
- Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.
- Elbette sonraki hayat, senin için dünyadan daha hayırlıdır.
- Rabbin, elbette seni memnun edecek ve rızıklandıracaktır.
- Seni yetim bulup da barındırmadı mı?
- Seni sapıklık içinde bulup da hidayete erdirmiş değil mi?
- Seni yoksul bulup da zengin kılmadı mı?
- Öyleyse yetimi ezme.
- Dilencilere de kaba davranma.
- Rabbinin nimetini anlat.”
Duhâ Suresi, Peygamber Muhammed’e teselli ve destek veren bir mesaj içerir. Sure, sabah vaktinin güzelliği ve gece sessizliğine and ederek başlar. Peygamberin Rabbinin onu terk etmediği ve darılmadığı hatırlatılır. Ayrıca, dünya hayatının ötesindeki ahiretin daha hayırlı olduğu vurgulanır. Sure, Allah’ın Peygamber Muhammed’i koruduğu, ona zenginlik, hidayet ve rehberlik verdiği şeklindeki nimetlerini hatırlatır.
Duhâ Suresi, genel olarak inananlara sabır ve umut aşılayan bir mesaj içerir. Sure, Peygamber Muhammed’e yönelik destek ve teselliden öte, tüm müminlere de Rabbinin rahmet ve lütfunu hatırlatır. Müminlere, yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine iyi davranmaları, cömertlik göstermeleri ve Allah’ın nimetlerini anlatmaları öğütlenir.
Âdiyât Sûresi
Âdiyât Suresi, Kuran-ı Kerim’in 100. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 11 ayetten oluşur. Bu sure, savaşta koşan atları konu alır ve insanların yaptıkları zulümlere dikkat çeker. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Vel âdiyâti dabha(dabhan).
- Fe me reba bihî nâki’a(nâki’an).
- Fel mûriyâti kadrâ(kadrâ).
- Fel müğîrâti sebha(sebhan).
- Fe esarne bihî nak’a(nak’an).
- Fe vebâle bihî cemîa(jemîan).
- İnne’l-insâne li rabbihi le kanûd(kanûden).
- Ve innehu ‘alâ zâlike le şehîd(şehîdun).
- Ve innehu li hubbi’l hayri le şedîd(shedîdun).
- E fe lâ ya’lemü izâ büsıret(büsıreta).
- Mâ fî’l kurûn(kurûni).
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kırbacını vuranlara andolsun ki,
- Onlar, ayakları toprağı parçalayanları vururlar,
- Toza bulananları seyretmekte oldukları gibi,
- Bir hücum anında sabahtan parçalayanları da seyrederler,
- Ve ardından toza batanları vururlar.
- Böylece onları topluca bozguna uğratırlar.
- Gerçekten insan, Rabbine karşı nankördür.
- Ve şüphesiz insan, bu konuda şahittir.
- Şüphesiz insan, dünya hayatının nimetlerine karşı şiddetli bir sevgi duyar.
- Oysa insan, ona ne zaman hatırlatılsa gözleri ona çevrilir.
- Şüphesiz, önceki ve sonraki kuşaklar arasında (bu böyledir).”
Âdiyât Suresi, savaşta koşan atların gücünü ve hızını anlatarak insanların nankörlüklerini vurgular. Surenin mesajı, insanların dünya hayatının geçici nimetlerine karşı tutkulu bir sevgi beslediğini ve bu sevginin onları Rablerine olan nankörlüklerine sürüklediğini ifade eder. İnsanlar, Allah’ın nimetlerini unutup, kendi çıkarları için zalimlik yapabilmektedirler. Surenin sonunda da, insanların nankörlükleri ve dünya sevgisi kuşaktan kuşağa devam etmektedir.
Âdiyât Suresi, insanlara dünya hayatının geçici olduğunu hatırlatarak, Allah’a şükretmeyi, adaletli ve merhametli olmayı öğütler. İnsanların dünya sevgisi ve nankörlüğüne karşı Allah’a karşı şahitlik yapmaları gerektiğini vurgular.
Kâria Sûresi
Kâria Suresi, Kuran-ı Kerim’in 101. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 11 ayetten oluşur. Bu sure, kıyamet sahnelerini anlatarak insanları ahiret gününün korkunç ve çarpıcı gerçekleri üzerinde düşünmeye çağırır. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- El kâria.
- Mâ el kâria?
- Ve mâ edrâke mâ el kâria?
- Yevme yekûnun nâsu ke’l ferâşil mebüsı.
- Ve tekûnü’l cibâlu ke’l’ihni’l menuşı.
- Fe ammâ men sâ’let mâ vâznuhû fâ ummuha havıyeh.
- Ve emmâ men hâfizet mâ vâznuhâ fe râviyeh.
- Yuhâvifuhâ nakâbetun.
- Ve mâ edrâke mâ hiye?
- Nâr’un hâmiyeh.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Kâria!
- Kâria nedir?
- Kârianın ne olduğunu sana bildiren nedir?
- İnsanlar, yayılan serilmiş iplik gibi (karmakarışık) olurlar.
- Dağlar, parçalanmış renkli yün gibi (dağılıp savrulur).
- Kimin tartıları ağır gelirse,
- O, hoşnut olacağı bir yaşam içinde olur.
- Kimin tartıları hafif gelirse,
- Onun varacağı yer aşağıdır.
- Ne olduğunu sana bildiren nedir? O, alevli bir ateştir.”
Kâria Suresi, kıyametin kopacağı günün korkunç ve çarpıcı sahnelerini tasvir eder. İnsanların o gün büyük bir dehşet içinde olacaklarını ve herkesin amellerinin tartılacağını ifade eder. Surenin anlamı, insanların dünya hayatında yaptıkları amellerin sonuçlarının kıyamet gününde ortaya çıkacağıdır. Tartılarının hafif gelmesiyle cehenneme gidecek olanlar ve tartılarının ağır gelmesiyle cennete gidecek olanlar tasvir edilir.
Kâria Suresi, insanları ahiret gününün gerçekliği üzerinde düşünmeye ve dünya hayatındaki amellerinin sonuçlarını göz önünde bulundurmaya çağırır. Surenin mesajı, insanlara dünya hayatının geçici olduğunu hatırlatarak, ahiretteki sonsuz hayatın önemine vurgu yapar. İnsanların amellerinin tartılacağı ve herkesin kazandıklarının karşılığını göreceği gerçeğiyle insanları uyarır.
Talâk Sûresi
Talâk Suresi, Kuran-ı Kerim’in 65. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir ve toplamda 12 ayetten oluşur. Bu sure, boşanma konusunu ele alır ve boşanma sürecinde adil davranmayı, Allah’ın hükümlerine uymayı ve sabretmeyi öğütler. Surenin tam metni şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Yâ eyyühâ’n-nebiyyu izâ tallaktümün nisâe fellığühunne li’eddelerihinne velıse’u aydeyyehinne ve lâ tuhıbbûne hünne li tahabbû akterahum kad ferahtüm bi nefse.
- Fe in te’luku hunne fe innellâhe kâne bike mehînâ.
- Teserri’u beyne kulûbiküm. Ve in tu’tûhunne ferîza fe âtûhunne ucurahunne nihle.
- Ve lâ tusâvitu’l-hâcce li nafseküm, ve lâ tâmüllu a’leyhinne birrrecm. Ve mey yef’al zâlike fe kad zaleme.
- Fe izâ bellagna ecelahünne fe amsikûhunne bi marufin ev ferrikuhunne bi marufin ve ashiddu şehâde telâ azâl.
- Li ya’lemu ennehüm kad erreştu rabbihinne ve lâ yahşevne kıyâme.
- Vellezîne yütûne’l-felâhe min rucûihinne acrühunne yü’deafe.
- Ve ahsinu lillâhe innehâ mehînâ.
- İn te’tum bi su’in fe hünne ehatün badeh, ve in te’sîrû ve tütîrû fe innallâhe kâne bike afüvven gafûrâ.
- Ve in tallaktümünne min kablu en temessûhunne ve tekadu lehunne ferâcun fe a’tidû lehunne nihle ve lâ tuhsinuhunne li te’zibu bi ba’di ma ateytümünne şey’a illâ en yahfezna ealâ enfüsihinn. Ve in yûminne bi meâneküm fe lâ teâdûhunne ılâ’l-kuffâri lâ hunne helâle lehünne ve lâ hum yahilloona lehünne. Ve âtûhunne mâ enfaktüm, ve lâ cünâhe aleyküm fe tef’âdu biha, ve lâ tunfikû birruhunne an feptigûhunn. Ve in tallaktümuhunne fe kisatuhunne süvven mine’l-addi velâ tühridûhunne en ta’hûdû. Ve men yef’al zâlike fe kad zalem enfüseh, ve lâ tettehizû âyâti’llâhi hüzûvâ en kuntum tu’minû bi’llâhi ve’l-yevmi’l-âhır. Ve’lâ yahıllunne hılâle ma ehalallâhu hattâ ye hılla zevcuhunne. Ve in rücûu fe inne’llâhe kânû bihî alîmâ.
- Ve lâ yahıllu leküm en tünkehû me hâbibetün min ba’dihinne abeddün leküm ve hâzâharrun eadâü beyne ve beynehunne, vallâhu kânâ ġafûren rahîmâ.
- Ve sâmenikebîdün min tarfetin te’tunî bihâ fe itimûhunne süvven minhâ ve erşidûhunne rüşden.
- Ve izâ bellagna ecelahunne fe ehsehunne bil ma’rûf, ev fârizûhunne bil ma’rûf, ve aşhidû zevved adl min küm ve ekîmû şehâdetellâhi zâliküm yu’azu bihî men kâne yû’minu billâhi ve’l-yevmi’l-âhır, ve men yettekillâhe yec’al lehu mahracâ.
- Ve yerciuhunne fî’l-‘ıdeyyi enşağhuhâ ve la tasâlihûhunne li tu’dûhunne ‘ulûv’a ve leste aklâ a’nîyihinne, ve leste müellifî a’nîyihinne. İnnî erâdte en üflicehunne fe’hel yestetî’nne entüm an tu’tûhunne kadrâhu’nne velâ tezlimûhunne vallahü alîmun hakîm.
- Ve men ye’zlim minneküm nüşuzehu yeuziküm, ve tettekûne fîllâh(ı). Ve lâ tektümûş şehâdet. Ve men yekte’minnehâ fe kad emseke bihâ vucûheh(hu). Ve mâllâhu bi ğâfilin ammâ ta’melûn(a).
- El nikâhu ‘ilâcün fefrişûhu bi’l-mesâri minne ve ġalâtû lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ı), ve in yekûnne yübdiûnakum bi şey’in mines semâi ve mâ fîl ard(ı), fe innallâhe kânâ bi kulli şey’in alîmâ.”
Sûrenin anlamı şu şekildedir:
“Bismillahirrahmânirrahîm.
- Ey peygamber! Eğer kadınlarını boşarsan, onları boşanma süreleri içinde bekletmeye gerek yoktur; onların bekleme sürelerini tamamlasınlar ve onları güzellikle serbest bırakın. Allah’ın sınırlarını aşmayın ve onları zorlamayın. Kim sınırları aşarsa, artık o, kendi aleyhine bir zarara uğramış olur. Allah’ın sözlerini hafife almasınlar. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görür.
- Boşandıklarında, onları evlerinden çıkarmanızda bir sakınca yoktur. Fakat onları iyi şekilde yerleştirin. Onları zorlamayın ki, verdiğiniz şeyi geri almayasınız. Kim onları geri alırsa, artık o, Allah’ın sınırlarını aşmış olur. Siz de Allah’ın sınırlarını hafife almış olmaz mısınız? Allah’ın âyetlerini eğlenceye almayın ve Allah’ın nimetlerini kullanarak aldatıcı bir şeyler peşinde koşmayın.
- Eğer eşlerinizden birini boşarsanız, onları iddet sürelerini tamamladıktan sonra tekrar evlenebilirsiniz. Eğer onlardan tamamen ayrılmaya karar verirseniz, onlar için meşru bir yolla ayrılık maaşı tayin edin ve güzellikle ayrılın. Allah’a karşı gelmekten sakının ve şahitlik yapmaktan kaçınmayın. Allah, yapmakta olduğunuz her şeyi hakkıyla görmektedir.
- Allah, sizin için felâhet yollarını açandır. Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ona bolca rızık verecektir ve ona, hayırlı bir çıkış yolu gösterecektir.
- Kim Allah’a güvenirse, O’nun kendisine yeterli olacağını bilir. Allah, yapmakta olduğunuz her şeyi hakkıyla görür.
- Boşanma konusunda size bir hüküm vermediği takdirde, daha önce onları dokunduğunuz mehirlerin bir kısmını verin. Eğer onlar size bir şeyi bağışlarlarsa, onu da afiyetle kabul edin ve Allah’a güvenin. Şüphesiz Allah, günahları bağışlayandır, esirgeyendir.”
Talâk Suresi, boşanma konusunda Allah’ın hükümlerine uyulmasını, adil davranılmasını ve sabır gösterilmesini öğütler. Surenin mesajı, evlilik ve boşanma süreçlerinde adil ve insaflı davranmanın önemini vurgular. Ayrıca, Allah’a güvenin ve O’na teslimiyetle hareket edin. Surenin sonunda ise Allah’ın rızık veren ve çıkış yollarını açan olduğu hatırlatılır.
89296