Kabir Azamı Var Mı? Nasıl Yaşanır?

Kabir azabı bizler için en korkutucu sonlardan birisidir. Bunun böyle olması ise gayet normal. Zira en iyi insan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bile kabir azabından sakınmak için Allah’a yönelmiş ve dualar etmiştir. Bu gösteriyor ki herkesin kabir azabına tabii olacağı ve bundan kaçışın olmayacağı bir zaman bizi bekliyor. 

Bilhassa günümüz dünyasında pek çok günaha karışarak Salih amellerimizden uzaklaşıyoruz. Bu bize aynı zamanda ebedi hayatımızda bitmek bilmeyen bir azap olarak geri dönecektir. Çünkü kim ki bu dünyanın sahte güzelliklerine kanar, onlarla vakit geçirerek gününü gün ederse ahiret ile beraber ebedi yaşamında hep sıkıntı yaşayacaktır. 

Ölüm ile beraber kabre girildiği andan itibaren pek çok azap insanın yakasına yapışır ve onun rahat bir biçimde ebedi uykusunu uyumasını engeller. Bu Müslümanlar için en önemsenmesi gereken durumların başında gelir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in bile sakınarak dua ettiği kabir azabı için Salih amellerimizden asla vazgeçmemeli ve kabir azabından kendimizi korumaya yönelmeliyiz. 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in hadis-i şerifinde ‘’Öldükten sonra azap meleği her kabri ziyaret edecektir. Başınızın üzerinde Kuran-ı Kerim, ayaklarınızın ucunda ise camiye kat ettiğiniz yollar, elleriniz tarafında sağ ve solunuzda ise zekat ve sadakalarınız azap meleğine kalkan olacaktır. Gösterdiğiniz sabır bu kalkanın en önemli özelliğidir. İşte o an azap meleği ‘’bir boşluk bulsam ölünün azabı başlardı’’ diyecektir’’ buyuruyor.

Kabir Azabı Nasıl Yaşanıyor?

Kabre giren bir kişinin sorgulanma süreci an itibariyle başlar ve o noktadan sonra sorgu melekleri başından ayrılmaz. Ancak kabir azabı için herkese uygun net bir referanstan söz etmek mümkün değildir. Zira burada kimin ne kadar kabir azabı çekeceği, kabrinde neyle sınanacağı ile ilgili her şey Allah’ın kontrolündedir. Burada yalnızca Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in bize rivayet ettiği bazı detaylardan söz etmek mümkündür.

Peygamberimiz (s.a.v)’in ümmetine tasvir ettiği ve kabir azabı olarak sunduğu azap dolu anlar şöyle ayrılabilir.

Kabir Azamı Var Mı? Nasıl Yaşanır?
Kabir Azamı Var Mı? Nasıl Yaşanır?

Kabir Sıkması

Kabir sıkması en azap veren anlardan birisidir. Toprak hem sağdan hem de soldan sıkıştırarak kabirdeki kişinin bir fiil sıkışmasını sağlar. Bu durumla alakalı olarak Hz Aişe ‘’Ey Muhammed Münker ve Nekir geldikten sonra kabir sıkmasının seslerinden söz ettiğinden beri çok mutsuzum’’ dediğinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ona ‘’Hakikatli bir mümin veya mümine için Münker ve Nekir melekleri gözüne süreceğin sürmeden farksızdır. Aynı şekilde gerçek bir Müslüman için kabir sıkması ana kucağı gibidir’’ demiştir. 

Devamında ise ‘’Asi olanların hepsi kabirlerinde adeta sert bir kayaya çarparak çırpılan yumurtaya döneceklerdir’’ buyurmuştur. Aslında bu hadis-i şerif gösteriyor ki her Müslüman kabir sıkması ile karşı karşıya kalacak. Ancak bunun bize ıstırap mı vereceği yoksa şefkat dolu bir anne kucağı gibi mi geleceği Allah’ın takdirindedir. 

Tokmakla Vurmak

Tokmakla vurulması kabirde Münker ve Nekir meleklerinin sorgusu sırasında olacaktır. Münafık olanlar ve kafirler bu sorulara cevap veremedikçe enselerine sert bir tokmakla vurulacaktır. Bu Hz. Enes’in rivayetlerinden birisi olarak ‘’Ense köküne her cevap veremediğinde öyle sert bir tokmak yer ki o an edeceği feryadı yalnızca insanlar ve cinler duyamaz. Geriye kalan canlı cansız tüm mahlukat bu seslerle inler’’ demiştir. 

Cennete veya Cehenneme Dair Yerinin Gösterilmesi

Kabirde ölmüş birisine gideceği yerin gösterilmesi de kullar için azap olabilir. Kıyamet gününe kadar araf olsa da günahkarlar için cehennemden bir köşe, mümin ve mümineler içinse cennetten bir bahçe gösterilir. Rivayete göre ‘’Biriniz vefat ettiğinde hem sabah hem akşam ona sürekli olarak varacağı mekan gösterilir. Cennete gidecek olana cennet, cehenneme gidecek olana ise cehennem gösterilir ki burası senindir denilerek ona müjdelensin’’.

Böcekler ve Isırgan Habitat 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in hadis-i şeriflerinden birisinde ‘’Kabre düşmüş bir kafiri orada rahat ettirecek hiçbir şey yoktur. Ona kıyamet gününe kadar her gün 99 ejderha saldırır. Onun her yerini ısırırlar, sokarlar ve onu rahatsız ederler. O ejderhalar ki birisi yeryüzüne doğru üflese yerde ot kalmaz’’ buyurmuştur. Bu aynı zamanda pek çok kaynakta böcek, yılan, akrep gibi toprağın altında da yaşayan kemirgen hayvanların kabirdekini rahat bırakmayacağı şeklinde yorumlanmaktadır. 

65627