Hz. Yusuf’un Duası
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Hz. Yusuf
Hz. yusuf İslam peygamberlerinden birisi olan Hz. Yusuf(a.s) aynı zamanda Kuran-ı Kerim’de geçen Hz. Yusuf duasıyla da herkesin merak duygusunu kabartabiliyor. Hayatında da önemli kıssalar bulunan Hz. Yusuf’un aynı zamanda bu duası pek çok kişiye umut veriyor. Öncelikli olarak Hz. Yusuf’un duası olarak karşımıza çıkan bu satırlarda Kuran-ı Kerim’in Yusuf suresinin 101.ayetini görmekteyiz.
Yazımızda ve Hz. Yusuf Dua İslam Kuran Peygamberler Dini İnançlar Dini Hikayeler konusunda detaylar bulabilirsiniz.
- Yusuf Suresi 101.Ayet
‘’Rabbim sen ki hem yeri hem de tüm gökleri yaratansın. Senin gücün her şeye yeter. Ahirette ve bu dünyada ben yalnızca senin izinden gider, sana boyun eğerim. Her zaman Salih amellerinin peşinden koşan kullarından eyle ve Müslüman olarak ölmeyi bana nasip et’’
- Yusuf Suresi 33.Ayet
…Rabbis sicnu ehabbu ileyye mimmâ yed’ûnenî ileyhi, ve illâ tasrif annî keydehunne asbu ileyhinne ve ekun minel câhilîn(câhilîne).
- Yusuf Duası Türkçe Meali
‘’…Ya rabbim, onların bana vaat ettiği ne olursa olsun senin zindanın benim için daha güzeldir. Beni hiçbir tuzağa düşürme ve onlara inanmamı engelle. Bizler ki senin kadar bilmeyiz ve tuzağa düşeriz. Beni onlardan kılma rabbim’’
Yusuf duası oldukça çok kişi tarafından bilindiği gibi aynı zamanda Kuran-ı Kerim’de de Yusuf suresinin çok sayıda ayeti bize farklı deliller sunabiliyor. Örneğin Yusuf suresinin 90.ayeti bunun için güzel bir örnektir. Rivayete göre Yusuf’un ailesindeki erkekler direkt olarak Mısır’a gitmişler ve burada Yusuf ile karşılaşmışlar.
Yusuf’u görür görmez demişler ki ‘’Sen Yusuf musun?’’ Bunun üzerine Yusuf suresi 90.ayette geçen ‘’Evet ben Yusuf’um. Unutmayın ki Allah bize cömertlik edip böyle bir lütuf verdi. Şundan asla şüphe etmeyin ki hanginiz sabretmeye devam edip Allah’tan korkmayı sürdürürse işte o er ya da geç mükafatını alacaktır’’ buyrukla karşılaşıyoruz.
Aynı gün Yusuf’un ağabeyleri çok büyük bir hata yaptıklarını fark ederek çark etmişlerdir. Bunun üzerine ise Yusuf suresi 92.ayette ‘’Allah ki merhamet edenlerin en merhametlisidir. O bağışlayıcıdır. Eminim ki tüm bu yaptıklarınız asla yüzünüze vurulmayacaktır. Rabbim tüm günahlarınızı affetsin’’ buyruluyor.
Hz. Yusuf’un Hayatı
Hz. Yusuf kimdir sorusu bilmeyen Müslümanlar için gayet normal. Keza Hz. Yusuf(as) önemli peygamberlerimizden birisidir ve Kuran-ı Kerim’de de adı geçen, adına sure indirilmiş bir isimdir. Aile olarak nasıl bir soyağacından geldiğine bakarak onu daha yakından tanıyabiliriz.
Öncelikle Hz. Yusuf(as) peygamber olan Hz. Yakup’un oğullarından birisidir. Hz. Yakup toplam 12 çocuğa sahiptir ve Yusuf onlar arasında en sevilendir. Hz. Yakup’tan olma, Rahil’den doğma Hz. Yusuf(a.s) Kenan diyarı olarak bilinen bir yerde doğdu.
Pek çok İslam peygamberi olmasına rağmen Kuran-ı Kerim’de adı geçen veya adına sure indirilmiş olan çok fazla isim yok. Kuran’ı okumaya başladığımızda 12.surenin Yusuf suresi olduğunu görebiliyoruz. Ayrıca Kuran-ı Kerim’in tamamında da Yusuf’tan 27 kez bahsediliyor.
Ahsenü’l-kasas olarak tanımlanan ve Türkçe karşılığı kıssaların en güzeli olan bu tanım Hz. Yusuf’a bahşedilmiştir. Çünkü güzel bir kıssaya rastlamak Yusuf suresinde gayet mümkündür. Pek çok peygamberin farklı özellikleri ve nitelikleri olduğu biliniyor. Bu bağlamda da Hz. Yusuf(a.s)’in övüldüğü hususlar şöyle sıralanabilir.
- Dürüst oluşu
- Güvenilir oluşu
- Güzel oluşu
- Darbımesel
- Rüyaları yorumlayabilmesi
Meşhur kuyu kıssası ise insanın hayatında ders çıkarabileceği kıssalardan birisidir. Hz. Yusuf’un en güzel kıssa olarak anılan bu hadise babası Hz. Yakup’un 12 oğla sahip olması fakat aralarından en çok Hz. Yusuf(a.s)’i sevmesinden kaynaklanıyor.
Baba Hz. Yakup’un ilgisi Yusuf’a karşı o kadar yoğundu ki, diğer çocuklarının tamamı Yusuf’u kıskanmış, hatta kıskanmakla kalmayarak harekete geçerek onu bir kuyuya kapatmışlardır. Sinsice yaptıkları bu kötülükten sonra ölüme terk ettikleri kardeşlerini uzun süre görmediler. Aslında olay kuyuya yakın bir yerden geçen kervanın içerisinde Hz. Yusuf(a.s) olduğunu fark etmesi, bunun üzerine onu kurtarması ve Yusuf’un da kervanla beraber Mısır’a gitmesiyle gelişiyor.
Tabii ki kervan kuyudan kurtardıkları Yusuf’u tamamıyla hayır için kurtarmadı. Amaçları onu köle olarak satmaktı ve öyle de yaptılar. Mısır’da oldukça kötü zamanlar geçirmek zorunda kalan Hz. Yusuf kendisine nefsini tutamadığı iftirasıyla Züleyha’nın yalanı vasıtasıyla zindana gönderildi. Tabii ki bu iftira sonrasında açığa çıkacak ve kendisi o zindandan kurtulacaktı.Rüyaları çok net bir biçimde yorumlaması Hz. Yusuf(a.s)’in peygamberlik nitelikleri arasında yer alıyor. Ki bu sayede Mısır’da bir iftira sonucu zindana düşmüş ve akabinde zindandan da bu şekilde çıkmıştır.
Mısır’ı yönetebilmesi de tamamen rüyaları yorumlama yeteneğinin bir getirisi olmuştur. Nasıl ki kardeşleri bunları duyduklarında yola çıkarak Mısır’da bulup Yusuf’a ‘’sen Yusuf musun’’ diye sordular aynı zamanda Yusuf’un üzüntüsüne kör olan Hz. Yakup da oğluna bu raddeden sonra kavuşabildi. Hz. Yakup eskisi gibi en sevdiği oğluna kavuştuğunda ise gözleri birden bire görmeye başladı. Bu Hz. Yusuf(a.s)’in mucizeleri arasında da yer almaktadır.
Hz. Yusuf peygamber yalnızca kör olan babasının gözlerini açmakla yetinmedi. Kendisine iftira atarak zindana girmesini sağlayan Züleyha’nın dualarının yüzü suyu hürmetine onun gençliğine kavuşmasını, güzelliğini geri almasını mümkün kıldı. Mısır devlet yönetimini aldığı Reyyan bin Velid’in iman etmesini, Allah(c.c)’e inanmasını ve O’nun elçisi Hz. Muhammed(sav)’e salavat getirmesini de mümkün hale getirdi.
Hayatı boyunca güvenilirliği ve dürüstlüğüyle her şeye erişmiş olan Hz. Yusuf(a.s) gerçek anlamda bir hayat formülü olarak görülebilir. Babası Hz. Yakup’un vefatıyla üzülen ve babasını çok seven Yusuf’un 23 yıl sonra da kendisinin vefat etmesi kısa süreli bir hayatı olduğunu göstermektedir. Mısır halkının bu kadar çok sevdiği bir lider olarak naaşının mermer bir blok içerisinde Nil nehrine gömülmesine şaşırmamak gerekiyor.
Elbette ki günümüzde Nil nehrinde değil Hz. Musa tarafından alınıp babası Hz. Yakup’un mezarının yanına defnedildiği rivayeti de mevcut. Fakat bunu doğru bulmayıp halen daha Nil nehrine bir mermer sütundan oluşan blokla gömüldüğünü vurgulayanlar daha fazla. Her ne olursa olsun Hz. Yusuf(a.s) tüm zamanlarda imkânsızları başarmak adına harika bir örnek teşkil etmiştir.
Ailesindeki ağabeylerinin canına kastettiği, bir kuyuya atarak ölmesini beklediği Yusuf oradan köle olarak satılmak suretiyle Mısır’a kadar sürüklenmiştir. Ayrıca kuyuda ölümü beklemekten köleliğe, kölelikten Mısır hükümdarlığına kadar uzanan bu ilginç serüven Hz. Yusuf(a.s)’u hayatlarımıza ilham olarak dahil etmemizi mümkün kılar. Hayatında da kuyu kıssası en önemli noktadır ve insanların da en beğendiği kıssadır.