Güldür Güldür Show’da En Komik Sözler | Eğlence Dolu Cümleler

Güldür Güldür Show Komik Sözleri Türk televizyon tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir komedi programıdır. Bu eğlence dolu şov, izleyicisine sadece kahkaha değil, aynı zamanda sosyal mesajlar da verir. Güldür Güldür Show’un hafızalardan silinmeyen repliklerini hatırlayarak, kahkahalarla dolu anılara dönelim.

Bu içerikte ve Güldür Güldür Show En Komik Sözler Eğlence Dolu Cümleler Komedi Show Televizyon Programı konusunda detaylar bulabilirsiniz.

Güldür Güldür Show, birbirinden yetenekli oyuncuların performansları ve keskin zekâlı yazarlarının kaleminden çıkan esprileriyle, Türk televizyonlarında en çok izlenen komedi programlarından biri haline geldi. Programın, günümüze dek süregelen başarısının arkasında, herkesin günlük hayatından kesitler bulabileceği mizahi yaklaşımının büyük rolü var.

Programın özgün formatı, sadece gülümsemekle kalmayıp, kahkahadan kıvranmanızı sağlayacak şekilde tasarlandı. Güldür Güldür Show, izleyicisini yalnızca ekranda gördüğü esprilerle güldürmekle kalmaz, aynı zamanda içinde bulunduğumuz toplumsal sorunlara da dokunur. İşte bu yüzden, birçok kişi tarafından sadece bir komedi programı olarak görülmez; aynı zamanda eleştirel bir bakış açısı sunar.

Bu komedi şovunun çekiciliği, kuşkusuz ki başarılı oyuncu kadrosunun bir sonucudur. Her biri farklı bir karakteri canlandırırken, yeteneklerini ve komedi anlayışlarını da ortaya koyarlar. Bu komedi kadrosu, her bölümde kendi özgün hikayelerini anlatırken, bir yandan da izleyicilerin yüzünde gülümseme oluşturur. Güldür Güldür Show, her bir karakterinin kendine has bir kişiliği ve özgün bir hikayesi olması nedeniyle, farklı yaş ve zevklerden insanlara hitap eder.

Bunların yanı sıra, Güldür Güldür Show’daki sözler ve espriler, izleyicinin hayatına dokunmayı başarır. Programda kullanılan sözler, sadece komik olmakla kalmaz, aynı zamanda izleyicinin kendi yaşamıyla da bağlantı kurar. Güldür Güldür Show’da yer alan sözler, izleyiciye hem kahkaha hem de düşünme fırsatı sunar.

Sonuç olarak, Güldür Güldür Show, Türk televizyon dünyasının en sevilen komedi programlarından biridir. Bu programın başarısı, yetenekli oyuncu kadrosu, özgün formatı ve tabii ki unutulmaz replikleriyle mümkün olmuştur. Güldür Güldür Show’daki espriler ve replikler, izleyicinin günlük hayatını renklendiren bir unsur olmuştur. İster evde, ister iş yerinde, ister arkadaşlarla buluştuğunuzda, Güldür Güldür Show’dan bir replik hatırlamak ve bu komik anıyı paylaşmak, herkesin yüzünde bir gülümseme oluşturur. Bu yüzden, Güldür Güldür Show’un mizahi yaklaşımı, tüm izleyicilere keyifli anılar ve kahkahalar bırakır.

Güldür Güldür Show, çeşitli karakterlerin ve onların birbirinden ilginç hikayelerinin üzerine kurulmuş bir yapıya sahiptir. Bu da, izleyicinin kendi yaşamından kesitler bulabileceği bir atmosfer oluşturur. Öyle ki, birçok izleyici, programın kahramanlarını ve onların komik sözlerini, kendi yaşamlarının bir parçası olarak kabul eder. Söz konusu komedi olduğunda, bu bağlantıyı kurabilmek son derece önemlidir. Çünkü bu, izleyicinin programla daha derin bir ilişki kurmasını sağlar.

Güldür Güldür Show’daki esprilerin ve komik sözlerin etkileyiciliği, sadece onların komik olmasından kaynaklanmaz. Aynı zamanda, bu sözler, izleyicinin kendi yaşamından, aşk hayatından, iş yaşamından veya sosyal çevresinden kesitler sunar. Bu da, izleyicinin esprilere daha fazla bağlanmasını sağlar. Yani, Güldür Güldür Show’daki komik sözler, sadece bir gülümseme oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda izleyicinin kendi yaşamına da dokunur.

Bunun yanı sıra, Güldür Güldür Show’daki espriler, zaman zaman toplumsal konuları ele alır. Bu da, programın sadece komik bir eğlence olmanın ötesinde, toplumda farkındalık yaratmayı amaçladığını gösterir. İster cinsiyet eşitliği, ister ekonomik sorunlar, ister sosyal adalet konuları olsun; Güldür Güldür Show, bu konuları ele alırken bile izleyicinin yüzünde bir gülümseme oluşturmayı başarır.

Güldür Güldür Show, kendine özgü komedi anlayışı ve unutulmaz replikleriyle, izleyicinin yaşamına dokunan bir programdır. Bu program, sadece bir komedi şovu olmanın ötesinde, izleyicinin yaşamına dokunan ve ona keyifli anılar bırakan bir deneyim sunar. Bu yüzden, Güldür Güldür Show’daki komik sözler ve espriler, izleyicinin yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline gelir.

Sonuç olarak, Güldür Güldür Show’un başarısının arkasındaki ana faktörlerden biri, kuşkusuz ki unutulmaz ve komik replikleridir. Bu replikler, izleyicinin yaşamına dokunarak, ona kahkaha ve eğlence dolu anılar bırakır. Böylece, Güldür Güldür Show, sadece bir komedi programı olmanın ötesinde, izleyicinin yaşamına dokunan ve ona unutulmaz anılar bırakan bir deneyim haline gelir. Bu nedenle, Güldür Güldür Show’daki komik sözler ve replikler, izleyicinin yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve onları her zaman güldürmeye devam edecektir.

Güldür Güldür Show Komik Sözler

Babaanne, geçen gün güzellik salonuna gittim. Şimdi saçlarım o kadar güzel ki, her gün ayna kıskançlık krizine giriyor.

Doktor demiş ki ‘Hareketsiz kalmayın, spora başlayın.’ Ben de evde televizyon kapatmadan 40 dakika süratle zıpladım. Şimdi çevremdeki komşuların spor salonu açma planları var.

Arkadaşım tiyatroya gitmiş, biletlerin yarısını almış. Bana da ‘Gel, ortada buluşalım’ demiş. Orta koltuk mu, ne zaman keşke sağlamışım!

Bugün hava o kadar sıcak ki, karşı apartmandaki baba eve terlikle dönmüş. Evladı demiş ki ‘Baba neden terlikle döndün?’ Adam demiş ki ‘Aa, o zaman neden koltukla gelmedin?’

Köpeğimle konuşmaya başladım. Şimdi bana ne zaman salça istese, ‘Tavuk sote yapacağım’ diyorum. Şimdi köpeğim fırında patates bekliyor.

Geçen gün markette indirim vardı. O kadar hızlı koştum ki, bir an kendimi açık artırmada buldum. Kasada ‘5 kilo şeker için 20 lira’ dediler, ben de ’10 lira’ diyerek teklifte bulundum.

Annem her sabah spor yapmak için uyanıyor. Kendini yerden yere atıyor, gerinme hareketleri yapıyor. Ama ben hâlâ o çıkardığı seslerle nasıl motivasyon sağladığını anlamış değilim.

Arkadaşımın gözlüğü sürekli kayboluyor. Sonunda ben de sıkıntıdan kurtulsun diye ona takma gözlük almaya karar verdim. Şimdi o da kayboluyor, ama en azından ucuz!

En son spor salonuna gitmiştim. Ekipmanlara bakıp bakıp şöyle dedim: ‘Bunların hepsini evime alsam, en büyük IKEA mağazasını kurarım!’

Kardeşim sürekli telefonuyla oynuyor. Bir gün ona ‘Niye bu kadar çok zamanını telefonla geçiriyorsun?’ diye sordum. O da bana ‘Anne, babamızı tanımak için arama yapmam gerekiyor’ dedi.

Bir gün marketten aldığım meyveleri tarttırmak istedim. Terazi bozukmuş, meyveleri tartarken yanıma bir elma attı. Şimdi o elma benim en değerli meyvem, her yere onu taşıyorum.

Babamın yemek yapma yeteneği efsanedir. Bir gün o kadar lezzetli bir yemek yapmış ki, mahalledekiler eve bıçak, çatal bile getirdi. Artık babamı restoran açmaya ikna etmek istiyoruz.

Geçen gün taksiye bindim, şoför bana ‘Hangi yöne gitmek istersiniz?’ diye sordu. Ben de ‘Doğu’ dedim. Şoför, ‘Doğru’ dedi ve arabayı park edip indi. Ondan sonra ormanda yürüdük.

Güldür güldür en komik Sözleri

Annem bana hep ‘Dışarıda çok tehlikeli, sokağa çıkma’ derdi. Sonra ben markete gitmek için dışarı çıktım, annem de markete gitti. Şimdi annemi takip ediyorum, bence o dışarıda neler yapıyor.

Geçen gün çamaşır makinesine ayı mı girdi, yoksa koyun mu çıktı bilmiyorum. Şimdi çamaşırlarımın hepsi birleşip takım elbise oldu, üzerime giyip dışarı çıktım.

Bir gün kütüphaneye gittim, sessizce kitap okuyorlardı. Ben de ‘Özür dilerim, yanlış kapıya girmişim’ dedim. Şimdi kitaplarla tango dansı yapıyoruz.

Bakkala gittim, peynir almak istedim. Bakkal da ‘Kaç dilim olsun?’ diye sordu. Ben de ‘Bana kaç dilim yakışıyorsa onu verin, peyniri şairane bir şekilde tüketmeyi planlıyorum’ dedim.

En son güzellik salonuna gittim, bir bakım yaptırdım. Şimdi yüzüm o kadar pürüzsüz ki, herkes bana ‘İnsan mı, Barbie bebek mi?’ diye soruyor.

Arkadaşımın telefonu çok eskiydi. Bana ‘Telefonumu değiştirmem lazım ama bütçem kısıtlı’ dedi. Ben de ‘Hiç problem değil, seninle birlikte Antik Cep Telefonları Müzesi’ne gidelim’ dedim.

Annemle spor salonuna gittik. Spor hocası bana ‘Kondisyonun nasıl?’ diye sordu. Ben de ‘Evde çok güzel bir kondisyon vardı, annem onu kırmış’ dedim.

Babam yeni bir diyet programına başladı. Şimdi hep ‘Ben şu yemeği yiyemem, ben bu yemeği yiyemem’ diyor. Evin mutfağında artık yemek değil, sadece ‘yiyemem’ diye bağıran yemekler var.

Bir gün arkadaşlarımla doğa yürüyüşüne çıktık. Yolun ortasında büyük bir gölet vardı. Ben ‘Arkadaşlar, bu doğal havuz kesinlikle spa olmalı’ dedim. Şimdi doğada sadece yüzerken doğal çamur banyosu yapıyoruz.

En son düşük kalorili tatlı tarifi denedim. O kadar düşüktü ki, tatlıyı yemeden önce terazinin pilini yeniden doldurmam gerekti.

Komşumun kedisi sürekli bahçeme geliyor. Ben de ona ‘Kedin neden her zaman buraya geliyor?’ diye sordum. Komşum da ‘Bahçenin kediliği var, kediler burayı sever’ dedi. Şimdi bahçeme ‘Kedi Sosyal Kulübü’ tabelası astım.

Arkadaşım düğününden önce çok stresliydi. Bana ‘Damat takımı için ne düşünüyorsun?’ diye sordu. Ben de ‘Hafif kışlık bir takım düşün, düğünde terleyip sıkıntı yapma’ dedim.

Şu evlilik meselesi çok zor ya. İnsan birine ‘Kalbim sana ait’ diyince hemen koşup polise gidip çaldığını söyleyince düşüyoruz.

Babaanne, hani ‘Hayatta en önemli şey sağlık’ derler ya, o zaman benim karnem neden bu kadar önemli?

Evlilikte anlaşmanın sırrı sabırdır. Sabretmek için de anlaşmayı beklemek lazım.

Arkadaşımın ayakkabıları o kadar büyük ki, marketteki alışveriş arabasını ayakkabısının içine sığdırmış.

Eğer spor yapmak istiyorsanız hemen başlayın. Ne zaman başlarsanız, o zaman bitireceksiniz.

Güldür güldür efsane replikler

Komşunun evinde her şey vardı, televizyon, buzdolabı, kitaplar… Bizde ne var biliyor musunuz? Kedilerin tepesi!

Doktora gitmeyi düşünüyorum, ama nasıl söylesem bilemiyorum. Belki ona ‘Siz hangi hastanede çalışıyorsunuz?’ diye sorarım.

Annem diyor ki, ‘Tatlı yemekten önce bir dilim ekmek ye, doymazsan tatlıya geçersin.’ Şimdi evde ekmek kalmadı, tatlıya direkt geçmek zorundayım.

Biraz kilo almışım. Doktora gittim, ‘Kilonuz fazla’ dedi. Ben de ‘Ne yapayım, evde yiyecek yoktu, yanlışlıkla kendimi yemişim’ dedim.

En son bankaya gittim, sıra bekliyordum. Bir baktım, sıra benim arkamda ilerliyor. Ben de ‘Hayır, sıra benimle gelmiş’ dedim.

Bir arkadaşım ‘Yaşasın, otomobil aldım!’ diye sevinçle aradı. Ben de ‘Eh, bir araba aldıysan şimdi sıra ev bulmaya geldi’ dedim.

Annem en son kahve içmeyi bıraktı, yerine çay içmeye başladı. Şimdi evde her yerde çay poşetleri dolanıyor, bahçede bile ağaçlara asılı çay poşetleri var.

Kardeşimle parka gittik, ben sallanmaya binmek istedim. Kardeşim de ‘Ama senin yaşın geçti sallanmaktan’ dedi. Ben de ‘O zaman beni salla, yaşımı geri getireyim’ dedim.

Arkadaşımın evi o kadar küçük ki, yatak odasına girerken anahtarlarımı dışarıda unutuyorum.

Annem mutfakta yemek yaparken sürekli ‘Biraz daha tuz, biraz daha tuz’ diyor. Sanırım o, yemeklerin denizden çıkan kardeşiyle tanışmak istiyor.

En son sinemaya gittim, film öyle gerçekçiydi ki telefonum çaldığında kocaman perdede ‘Alo’ diyen ben oldum.

Kardeşim kışın her sabah üşüdüğünü söylüyor. Ben de ona ‘Üşümüyorsan kış değil, soğan kışı gelmemiş demektir’ dedim.

Bir arkadaşım sürekli kendini geliştirmek için kitap okuyor. En son gördüğümde elinde ‘Hayatta Başarılı Olmanın Yolları’ kitabı vardı. Sanırım yolunu kaybetti.

Doktor beni diyetisyene yönlendirdi. Diyetisyen de bana ‘Yemek yemeden önce 20 dakika bekleyin’ dedi. Şimdi yemek yerken saat başı bekleme alarmı kuruyorum.

En son markete gittim, kasada beklerken bir baktım arkada sıra oluşmuş. Ben de ‘Sırayı kendi getirdim, şimdi sıranın yarısını size satıyorum’ dedim.

Kardeşim sürekli ‘Beni ciddiye alın’ diyor. Ben de ona ‘Seninle tamam, ama sen kendi şakanı yaptığında neden gizleniyorsun?’ diyorum.

Annem diyor ki, ‘Görme şansımız varken her şeyi görelim.’ İşte bu yüzden ben her sabah aynaya bakıp kahvaltıya geçiyorum.

Babam bana sürekli ‘Dışarıda çok tehlikeli, dikkatli ol’ diyor. Şimdi dışarıda yürürken arkama sürekli dikkatli ol tabelası astım.

En son sahilde yürüyüş yaparken denizin içinden bir baş çıktı. Ben de ‘Ey Neptune, bu denizin çekimi neden bu kadar güçlü?’ diye sordum.

Güldür Güldür en iyi esprileri

Arkadaşım birine telefon etti ve ‘Beni duymuyor musun? Telefondan bağırıyorum!’ dedi. Sonra telefonu ters çevirdi, hoparlör açıkmış.

En son arkadaşlarımla pikniğe gittik. Ben tabağa çıkmak için sıraya girdim, arkadaşlarım da beni beklerken tüm yiyecekleri bitirdi.

Doktorum bana ‘Sağlıklı beslenmeye özen gösterin’ dedi. Ben de markette sağlıklı yiyeceklerin etrafında birkaç tur attım ve çikolata reyonunda kendimi buldum.

Annem bana sürekli ‘Kitap oku, zihnin açılsın’ diyor. Ben de ona ‘Anneciğim, kütüphaneye giderken mi kafamı açacağım?’ diye sordum.

Bir gün markette indirim vardı. O kadar hızlı koştum ki, bir süre sonra kasada ‘İlk üç kişiye bedava alışveriş’ kampanyasına katıldığımı fark ettim.

Babam en son pilav yapmaya karar verdi. Ama tencere yerine televizyonu koydu. Şimdi her akşam yemek yerken bir yandan dizi izliyoruz.

Kardeşim sürekli fit olmanın sırrını soruyor. Ben de ona ‘Bir adım ileri, bir adım geri’ dedim. Şimdi her yürüyüşümüzde dansa dönüşüyoruz.

En son taksiye bindim, şoför bana ‘Nereye gideceksiniz?’ diye sordu. Ben de ‘Özgürlüğe, maceraya ve yakıt parası olmayan bir dünyaya’ dedim.

Arkadaşım her gün evde spor yapmaya çalışıyor. Bir gün onu spor salonuna götürdüm, şaşırdı. ‘Bu kadar büyük bir ev nasıl taşındı?’ diye sordu.

Annem her akşam bana ‘Kitap okurken gözlük tak’ diyor. Ben de ona ‘Anneciğim, ben seninle konuşurken de gözlük takmalı mıyım?’ diye sordum.

Kardeşim sürekli spora gitmek istiyor ama bir türlü başlayamıyor. Ben de ona ‘Spor salonuna gitmek istiyorsan, yürüyerek gitmeye başla’ dedim. O da ‘O zaman spor salonuna niye ihtiyacım var?’ diye sordu.

Arkadaşımın evi o kadar küçük ki, içeri girdiğimde bütün evde hazırda bekleyen ‘Hoş geldin’ sesleri açılıyor.

Annem en son yoga yapmaya başladı. Şimdi evde her köşede annemi çeşitli şekillere bürünmüş bir şekilde bulabiliyorum.

Babaannem her zaman evin en düzenli odasını övüyor. Ben de ona ‘Evet, odanız gerçekten çok düzenli, diğerleri de temizlikçi çocuğa emanet’ diyorum.

En son parkta yürüyüş yaparken bir kuş benim üzerime kondu. Sanırım kendini kahraman bir ağaç dalına indirmeye çalıştı.

Doktor bana ‘Daha fazla su için’ dedi. Ben de ‘Tamam, doldurun gölleri, hazırım’ dedim.

Arkadaşım en son kendine bir evcil hayvan aldı. Ona ‘Neden balık yerine köpek veya kedi almıyorsun?’ dedim. O da bana ‘Çünkü evde akvaryum daha az koku yapıyor’ diye cevap verdi.

En son yemek yapmaya çalıştım, ama sonucu beğenmedim. O kadar kötü oldu ki, komşularım etrafa yayılan kötü kokuyu engellemek için evlerine taşındılar.

Babamın yemek yapma yeteneği efsanedir. Öyle ki, restoranların telefonları bile onu arayıp tarif istiyor.

Doktora gittim, ‘Bana ne önerebilirsiniz?’ diye sordum. O da ‘Önerilere açık olun’ dedi. Şimdi evde bir yığın broşür ve reklam malzemesiyle oturup ne yapacağımı düşünüyorum.

En son sahilde yürüyüş yaparken bir martı benim üzerime bıraktı. Sanırım ona dışarıdan hazır pizza siparişi verdim.

Güldür Güldür güldüren cümleler

Arkadaşım sürekli kendini geliştirmek için kurslara gidiyor. Şu ana kadar ‘Kendini Motive Etmek’ ve ‘Prokrastinasyonla Mücadele’ kurslarına katıldı, ama hala derslerine gitmek için motivasyon bulamıyor.

Annem bana sürekli ‘Evinde süpürge ve paspasla dans et’ diyor. Şimdi evdeki tüm eşyaları da dansa dahil ettim, beraber süpürgeyle dans partileri düzenliyoruz.

Doktor bana ‘Sağlıklı beslenmek için sebzeleri tüketin’ dedi. Ben de sebze alışverişine gittim, ama marketin sebze reyonunda kendimi kaybettim.

En son havaalanında pasaport kontrolündeyken polis memuru bana ‘Nereye gidiyorsunuz?’ diye sordu. Ben de ‘Tabii ki uçakla!’ diye cevap verdim.

Kardeşim sürekli kilo vermek istiyor. Ben de ona ‘Hadi o zaman sen evde kal, ben markete gidip yemeği verdim kilo vermek için’ dedim.

Bir gün arkadaşlarımla mangal yapmaya gittik. O kadar çok kömür yaktık ki yanımızda mangal yapmaya gelenler de bize eşlik etmeye başladı.

En son sinemaya gittim, film o kadar gerçekçiydi ki bir noktada kalkıp ‘Tamam, ben de oynayayım!’ diye sahneye çıktım.

Doktor bana ‘Spor yapın’ dedi. Ben de ona ‘Kesinlikle, ben her gün spor salonuna gidiyorum, orada TV izleyip cips yiyorum’ dedim.

Annem bana sürekli ‘Dışarıda güneşlenirken güneş kremi kullan’ diyor. Ben de ona ‘Anneciğim, güneş gözlüğümü takıp yüzümü direkt güneşe dönüyorum, gözlükten güneş koruması alıyorum’ dedim.

Babaannem sürekli ‘Dürüst olun’ diye söyler. Ben de ona ‘Evet, hırsızlık yapmıyorum, sürekli çikolata çalıyorum’ dedim.

En son parkta bir kaydıraktan kaydım, o kadar hızlıydım ki kaydırdığım kişiye ‘İlerleyen treni kaçırmamak için acele ediyorum’ dedim.

Arkadaşım bir diyetisyene gitti ve diyet listesini alıp eve döndü. O günden beri yemek masasına otururken ‘Haydi, şov başlasın!’ diyerek masayı açıyor.

Annem bana sürekli ‘Giyinmene dikkat et’ diyor. Ben de ona ‘Anneciğim, giyinmek için aynada kendimi görmem lazım. O zaman nasıl giyineceğim?’ dedim.

En son sahilde güneşlenirken yanımdaki çocuk kuma gelip ‘Beni kurtarın, kum beni yuttu!’ diye bağırdı. Sanırım kumda kaybolan Atlantis halkından biriyle karşılaştım.

Babaannem her gün ‘Elma yersen doktora gitmezsin’ der. Şimdi ben her gün bir elma yiyorum ve doktorun yanından geçemiyorum, sürekli takip ediyor beni.

Doktor bana ‘Stresten uzak durun’ dedi. Ben de ona ‘Tabii, hemen onu Facebook’tan silerim’ dedim.

Arkadaşım bir bisiklete binmek istiyor ama sürekli denge sorunu yaşıyor. Ben de ona ‘Belki denge sorunu bisiklette değil, hayatta bir şeylerde dengeleyememenle alakalıdır’ dedim.

En son okula giderken bütün öğrenciler beni takip etti. Sanırım sınıfın anahtarı cebimdeydi.

Annem bana ‘Sosyal ol, insanlarla iletişim kur’ der. Ben de ona ‘Anneciğim, internette sosyal medyada çok iyi bir iletişimcisiyim, orada takipçilerimle sürekli konuşuyorum’ dedim.

Güldür Güldür Kısa ve Komik Sözler

Hayat bir stand-up gösterisi gibi, her gün yeni bir espriyle karşımıza çıkıyor.

Eğlenceyi elden bırakmamak için her gün bir miktar gülme terapisi yapmalıyız.

Çok çalışmanın sonucu zenginlikse, karınca şimdiye kadar çoktan milyarder olmalıydı.

Yaşlanmak ciddi bir iş, o yüzden ben hala stajyerlik yapıyorum.

Mutlu olmak için bir sebep aramayın, bazen saçma sapan nedenlerle gülmek en iyisi.

Dünyanın en iyi diyeti, bir porsiyon yemek yerine komik bir video izlemektir.

Hayat bir şov, ama ben hâlâ provada takılıp kalmışım gibi hissediyorum.

Gözlüklerle bakınca her şey net, ama hayatta neyin net olduğunu hâlâ bulabilmiş değilim.

Eğlence bir ilaç gibidir, her gün düzenli olarak alınması önerilir.

Hayatta bir şeyler ters giderse, ters tarafını bulup komik tarafını görmek için çaba sarf etmeliyiz.

Hayatta bir şeyleri ciddiye alırken bile espri yapabilme yeteneğine sahip olmak, gerçek bir ustalık işidir.

Gülme garantisi vermiyorum, ama en azından gülme potansiyeli taşıyan bir espri yapabilirim.

Her sabah ayna karşısında gülümseyin, böylece gününüz daha başlamadan komik bir şekilde başlar.

Diyet yapmak istiyorum ama karın kaslarımı da saklamak istiyorum, biraz çelişkili bir durum.

Hayat bir zeka oyunu gibi, bazen espriyi yakalamak için biraz düşünmek gerekebilir.

Dünyada milyonlarca insan var, ama bazen en komik insanlar aynaya bakıp gülümseyenlerdir.

İyi bir espri, gününüzü aydınlatırken aynı zamanda yüzünüzde de kas gelişimine katkı sağlar.

Bir gülüş, bir insanı tanımak için atılan en samimi adımdır.

Komik olmak için her zaman bir şovmen olmanıza gerek yok, bazen sıradan bir anı bile gülümsetebilir.

Hayat bir komedi filmi gibidir, bazen sadece bir adım geri çekilip izlemek gerekir.

Hayatta bazen bir espri, bir dakikadan daha kısa sürede bile her şeyi değiştirebilir.

Espri yapmak, hayatta biraz da olsa kaosun içinde düzen yaratmaktır.

Gülmek, ruhun en sevimli egzersizidir. Ve üstelik hiç terletmez!

Hayat bir stand-up gösterisi gibidir, bazen perdeyi aralayıp kendimize ‘Ne saçmalık bu?’ diyebilmeliyiz.

Bir espri, zeka ile mizahın dansını mükemmel bir şekilde sergiler.

Komik olmak için illa bir palyaço kostümüne gerek yok, bazen sıradan bir insan bile herkesi güldürebilir.

Gülümsemek, içsel bir teşekkürdür. Bu yüzden kendinize her gün bir teşekkür edin.

Eğlence ve komedi, düşüncelerinizi genişletirken aynı zamanda kalbinizi de hafifletir.

Hayatta en iyi motivasyon, bir güldür güldür komedi şovuna gitmektir.

Gülme, dünyadaki en kısa mesafedir. Bir gülüşle insanları birleştirebilirsiniz.

Komedi, gerçek hayatta rastladığımız saçmalıklara gülebilmektir.

Hayatta bir sıkıntı yaşadığınızda, ona biraz komedi ekleyin. Sonuç muhteşem olur.

Hayatta en iyi yanlışlık, yanlışlıkla yapılan bir espri olabilir.

Komik olmak için profesyonel olmanıza gerek yok, sadece kendi kendinize gülümseyebilmek yeterli olabilir.

Gülmek, içsel kaslarımızı çalıştıran en eğlenceli egzersizdir.

Komedi, hayatın stresini azaltan en güçlü ilaçtır. Yan etkisi ise sürekli gülme krizleri geçirmektir.

Bir espri, bir saniyede hayatınızı değiştirebilir. O yüzden bir saniye bile boş geçirmeyin!

Komik bir insan, düşündüren bir zeka ve özgür bir ruhun mükemmel kombinasyonudur.

Gülümsemek, hayatta karşılaştığınız her zorluğa meydan okuyabileceğinizi gösterir.

Hayatta biraz komedi eklemek, her şeyi daha renkli ve eğlenceli hale getirebilir.

Hayatta her şey ciddiye alınabilir, ama komediye gülümsemek için sadece biraz mizah anlayışına ihtiyaç vardır.

Komedi, karanlık bulutları dağıtarak güneşin yeniden doğuşunu müjdeleyen bir fırtınadır.

Bir espri, düşüncelerimizi gizlememizin en zor olduğu anlarda bile bizi ele verir.

Bir gülüş, kalbin dilidir ve en güçlü dili konuşandır.

Komedi, hayatın en hafif egzersizidir. Yorulmadan, rahatsız olmadan gülümseyebilirsiniz.

Komik olmanın sırrı, hayatta biraz absürt olabilmek ve sıradanlığın dışına çıkmaktır.

Gülümseme, en kısa hikayeleri bile en anlamlı kılan sihirli bir dokunuştur.

Komedi, dünyayı farklı bir açıdan görmek ve gülümsemek için bize yeni gözlükler sunar.

Hayatta her şeye bir espri yapabilmek, zekânın en iyi göstergesidir.

Gülme, dünyanın en güzel melodiğidir. Herkesi aynı dizeye getirir.

Hayatta bazen bir espri, 1000 kelimeyle anlatılan bir hikayeden daha fazlasını anlatabilir.

Komedi, içimizdeki çocuğu uyandırır ve gülümsemelerle oynamasını sağlar.

Gülümsemek, karanlık bir odada yakalanan aydınlık bir an gibidir.

Komik olmak için süper kahraman olmanıza gerek yok, biraz mizahla donanmış olmanız yeterli.

Hayatta her şeyin bir çözümü vardır, bazen o çözüm bir gülüş olabilir.

Komedi, hayatta karşılaştığımız sıkıntıları geçici anlara dönüştürebilen büyülü bir güçtür.

Gülme, bir zeka testidir. Ne kadar çok gülebiliyorsanız, o kadar zekisiniz demektir.

Hayatta bazen espri yapabilmek için biraz deli olmak gerektiğini düşünüyorum. Ben de deliliği biraz abartarak ilerliyorum.

Komedi, herkesi aynı dilde konuşturan ve kalpleri birleştiren bir evrendir.

Hayatta bazen bir gülüş, bir sırrı açığa çıkarabilir veya iki yabancıyı bir araya getirebilir.

Komedi, hayatta bir noktada yere düşen muz kabuğunu bile bir gülmek sebebi haline getirebilir.

Hayatta bazen espri yapabilmek için biraz da absürtlüğe ihtiyaç duyarız. Çünkü bazı şeyler sadece absürt olduğunda komik olur.

Gülümseme, dünyadaki en kısa yolculuktur. Sadece bir anda başlar ve bir anda her yeri aydınlatır.

Komedi, hayatta ne kadar ciddi olduğumuzu unutturur ve bizi mutlu bir çocuk gibi hissettirir.

Hayatta bazen espri yapmak için cesur olmak gerekir. Cesaret, bir gülümsemenin ardındaki en büyük kahramanlık hareketidir.

Gülme, zihni temizleyen bir fırça gibidir. Negatif enerjiyi süpürüp yerine pozitif enerji bırakır.

Komedi, hayatta farklı renklere boyanmış bir resim gibidir. Biraz mizah, resme hayat verir.

Hayatta bazen bir espri, tüm zorlukları unutturur ve kalbimize biraz neşe ve huzur getirir.

Gülümseme, en kısa sürede en çok insanı etkileyen sihirli bir araçtır.

Komedi, hayatta bir nefes alma molasıdır. O mola sırasında gülerek tazelenir ve devam edersiniz.

Komedi, hayatta kocaman bir gülen suratla sürpriz yapmaktır.

Gülümsemek, dünyadaki en kısa mesafedir ve en büyük mutluluk kaynağıdır.

Komik olmak için zamanlamaya ihtiyaç vardır, o yüzden hayatta her anı espri potansiyeliyle yaşayın.

Hayatta biraz mizah ve biraz absürtlük, gerçeklikten kaçmak için en iyi yollardır.

Gülme, hayatta önemli bir yetenektir. Her şeye gülüp geçebilmek büyük bir hazine.

Komedi, hayatta sadece bir adım öteye geçmek ve dünyayı farklı bir perspektiften görmek demektir.

Gülümseme, dünyadaki en güzel aksesuardır. Herkesi şık ve neşeli gösterir.

Komedi, hayatta bir araya gelme noktasıdır. Bir gülüş, insanları birleştiren en kuvvetli bağdır.

Hayatta bazen sadece bir espri, bir anın tüm karmaşıklığını çözebilir.

Gülümsemek, iç dünyanızda bir festival başlatmak demektir. Kendi içinde coşku ve neşeyle dolarsınız.

Komedi, hayatta gözlüğünüzü değiştirip dünyayı daha eğlenceli bir perspektiften görmektir.