Dayı Sözleri
- 8
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
Dayı Sözleri Dayı denilince akla farklı manalar gelir, kimine göre annenin kardeşi veya abisi kimine göre annenin kuzenidir, kimine göre ise yol gösteren öğüt verendir, kimine göre ise dayılanan manasında hiddetlenen anlamına gelir. Bu nedenle Güzel sözler içinde dayı sözleri çokça kullanılan ve her konuşma da geçen bir kavramdır.
İnsan hiddetlendiği zaman ya da karşısındaki insanın üstüne baskı kurmak istediği zaman dayılanmaktadır. Bunun nedeni ondan daha üstün olduğunu göstermektir. Bu atalarımızdan bizlere miras kalmış bir deyimdir aslında.
Ya da insan sevdiği bir insana yol gösterip onu doğru hedefe doğru yönlendirdiğinde ve ona bu yolda değişik öğütler vererek destek olduğu zaman dayı olur aslında bir unvandır bu dayılık yapan herkese takılır, dayı denilen kişi yaşamış görmüş geçirmiş kimsedir. Bu nedenle sürekli ağzında öğüt vardır. Mizacı serttir.
Dayının bir diğer anlamı da aslında çıkılan yoldan hiç dönmeyendir. Bu kişi dayı sözleri ile birlikte insanlar üzerinde büyük bir etki de bırakabilir, bu nedenle dayı sözleri her yerde her şey de kullanılan sözlerdir.
Dayı Sözleri
- Mesele ölmek değil yeğen, asıl mesele iz bırakabilmektir.
- Güç gizden gelir yeğen!
- Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.
- Teslim olunmadan sadık olunmaz.
- Bir insan ne kadar merhametliyse, o kadar çok kazık yer.
- Bir babanın çaresizliği, çaresizliklerin en korkuncudur.
- Ne kadar çok koyar değil mi? Sevdiğini başkasıyla düşünmek!
- Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir yeğen!
Dayı ile İlgili Mesajlar
Ben her şeyi olan ve kaybedeceği hiç bir şey olmayan insanım.
Mesele ölmek değil yeğen, asıl mesele iz bırakabilmektir.
Senin yerinden oynatamadığın taşlar var yeğen, ama benim yok!
Sadakat ya birine doğru koşmaktır, ya birinden kaçmaktır.
Kaderimiz olan aşka değil de aşkıyla kaderimizi değiştirene içelim!
Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın.
Değişmek zordur yeğenim. Ama bazen aynı adam olmak daha zordur.
Ölüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi, geri dönüş yoktur.
Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim, yolun başında kimdin. Unutursun.
Bir kere alıştın mı yalnızlığa, her kafanı bozana yol verirsin kardeş.
Ne kadar değişirsen değiş, Nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.
Bazen insanları, hayatımızda kalmalarını istediğimiz için affederiz.
Paran varsa insanlar seni tanır yeğen. Ama para yoksa sen insanları tanırsın.
Çözemedim bazılarını! Uzaktan mı adamlar adamlıktan mı uzaklar?
Bazen öyle acır ki için değiştin sanırsın şimdi dersin. Şimdi her şeyi yapabilirim.
Sevdiklerimize çok yakından bakarız. Bu yüzden kusurlarını görmeyiz.
Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa kaderini kendi elinde tutamaz.
Başımıza ne geliyorsa, o öyle biri değil, o yapmaz, dediklerimizden geliyor hep yeğen!
Geçmişe dönmek başka, geçmişi silmek başka. Bir kere aktı mı zamanın içinden suyun yolu değişmez.
Çaresizlik aradığı çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik.
Bu hayatta iki şeye güvenirim kardeş! Biri aynaya baktığımda gördüğüme, diğeri yukarı baktığımda göremediğime!
Sadakat sevdiğinin kalbini tutup avucunda tutmaktır ama sadakat gerektiğinde o yüreği fırlatıp yere atmaktır.
Bazen yaşamak için öldürmek zorundasın. Bazen yaşamak için içindeki sevgi seni öldürmeden sen onu öldürmek zorundasın.
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Sadakat endam değildir aslında sevgiden kör olmaktır, hep kaçtığın şeye eninde sonunda yakalanmaktır sadakat.
Sadakat ne menem şeydir bu sadakat? Sadakat sır saklamak mıdır? Sessiz kalmak mıdır? Kıyametin kopacağını bile bile.
Hayal ettiğin her şey bir gün bir ihtimal gerçek olabilir o ihtimali yok etmeden unutabilir misin gerçekten sevdiğin tek insanı.
Zorunu benden duy yeğenim, herkese yalan söylemen yetmez artık… Bundan böyle bir başına kalsan da artık kendin olamazsın.
Korkunçtur sonunda gördüğün gerçeğin en çıplak en gaddar en acımasız yüzü ama en korkuncu her şeye sahipken bile bir anının bir hayalin bir hayaletin peşinden koşmak.
Savaşmak aslında hasmınla savaşmak değil, sevdiklerinle savaşmaktır. Savaşırken göremezsin bazı savaşları kazanamazsın artık durmalı ve geri çekilmelisin.
Sözler verilir, sözler unutulur; gün gelir ihanet eden sadakat ister. Sadaka gibi verilmez sadakat, isteyen hepsini ister. Sevdiğine sadık kalan adam kendinden vazgeçebilen adamdır.
Sevdiğini korumak için savaşman yetmezse eğer en karanlık çare onun sevgisini öldürmektir. Sevdiğini kurtarmak için en kötü ihtimal, en son yol ona ihanet etmektir.
En iyi soygunlar girerken değil çıkarken bozulur yeğen. Haydutlar öyle iyi planlar ki girmeyi nasıl çıkacaklarını unuturlar. Çıkacaksan hemen çıkacaksın yeğen yoksa çekerler yoksa seni içeri.
Unutma! Bin kere dönsen o güne, bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana çaresi yok bin kere gidersin yanlarına.
Sadakat erdem değildir aslında sevgiden kör olmaktır, hep kaçtığın şeye eninde sonunda yakalanmaktır sadakat. Yemin etmeden bir daha düşün; çünkü sadakatle başlayan her şey ihanetle biter.
Elinden bir şey gelmeyince kabullenmek kolaydır. Asıl çaresizlik kendine elimden geleni yaptım mı diye sormaktır. Çünkü asıl çaresizlik çareyi geçirmişken eline avuçlarının içinden kaçırmaktır.
Seni sınayacaklar yeğen, sana soracaklar. Ne soracaklar yeğen, bir tarafta melek, bir tarafta şeytan ne soracaklar sanırsın ha? Seni sınayacaklar yeğen, sana soracaklar. Artık tereddüte gerek yok, ya ileri gideceksin ya vazgeçeceksin.
Ölüm gibidir sadakat, pazarlığı olmaz. Bir kere çizgiyi geçtin mi yoktur dönüşü… Ne umutlar fısıldarsa fısıldasın sana hayat; çeker gider sadık kalmaz sonunda… Ama kötülük öyle mi hep yanı başındadır insanın.
Hayatın kuralı bu yeğen, ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı. Nereye gidersen git şunu unutma. Herkes gün olur evine döner.
İyi niyetli kurbağa akrebe yardım eder. Akıntının ortasında kurbağa sırtında korkunç bir acı hisseder… İkisi de akıntının içine doğru sürüklenirken kurbağa sorar akrebe: “Niye yaptın akrep kardeş? Bak şimdi ikimiz de öleceğiz.” Akrep döner ve şöyle der: “napayım benim huyum bu.”
Ezel bir kere ihanete uğradın mı, anılar sana bataklık olur yiğen. Hatırladıkça çekerler seni içeri, hatırladıkça affetmek istersin yiğen. Çünkü affetmek unutmak demek, öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin çırpınma boşuna yiğen, o hançer bir kere saplanınca çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin.
Gerçekleri saklayarak ulaşabilir misin gerçeğe anıların içinde aradığın insanı bulabilir misin hiç yaşanmamış hayata gerçek gibi tutunabilir misin orada olmayan birinin seni hala koruduğuna inanabilir misin gerçeğin o kadar çok yüzü var ki senin gördüğüne inanabilir misin?
En karanlık gününde en çaresiz anında kendini ortaya atıyorsan eğer en umutsuz anında kendin için değil çocukların için kendini çare diye sunuyorsan eğer, yüreğinde çocuğunun sevgisini tutan hiç kimse çaresiz değildir. Tüm kapılar üstüne kitlenmiş de olsa birinin kalbinde yer tutan hiç kimse tutsak değildir kendi kafesi… ne… Çaresizlik; aradığın çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik. Çaresizlik; cevapsız kurak bir ıssızlık değildir. Dışarıda devam edecek hayattır asıl engel… Asıl engel sana geçit vermeyen seni umursamayan seni yutan hayattır asıl engel.
İnanıyorum söylediğini candan söylediğine. Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez. Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak. Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak. Madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün, sevginin bitmesine insan neden üzülsün. Aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.
82181