Çin Atasözleri

Çin Atasözleri. Çinliler geçmişten günümüze dünyada oldukça etkili bir millet olmuştur. Çin atasözleri de yaşamış oldukları olayları ve kazandıkları tecrübeleri kanıtlar niteliktedir.

Çinlilerin atasözleri ile ilgili çoğu güzel sözler insanlara ders verir niteliktedir. Çinlilerin geçmişte yaşadıkları zorluklar, savaşlar düşünüldüğünde bu sözlerin anlamlarının oldukça derin olduğu anlaşılmaktadır.

Çin atasözleri genellikle hayattan birçok konuda ders almak ya da insanın kendini geliştirmesi gerektiğiyle ilgilidir. Çinli filozof Konfüçyüs’ün sözüne bakılacak olursa ne demek istenildiği net bir şekilde anlaşılmaktadır.

‘Bana balık verme bana balık tutmayı öğret’ der Konfüçyüs. Bu sözden de anlaşıldığı gibi insanın hazırcılığa alışmaması ve kendini yeni şeyler öğrenerek geliştirmesi gerekir.

Hayatında hazıra alışan insanlar yaşamlarını devam ettirirken her zaman birilerine muhtaç olurlar. Çin atasözleri de bu gibi konularda en net ve en anlamlı şekilde açıklık getirir.

Çin atasözleri genellikle yaşam biçimleri ile de şekil almıştır. Geçmişte binmiş oldukları atlar ile ilgili sözler ya da savaş sırasında kullandıkları oklar ile ilgili sözlerle karşılaşmak mümkündür. Çünkü yaşam stilleri nasıl ise atasözleri de buna göre şekillenmiştir.

Çin Atasözleri

• Uzun yolculuklar tek bir adımla başlar.
• Bilen konuşmaz, konuşan bilmez.
• Dünyada her şeyi yapabilen biri yoktur.
• Fazilete giden kapıyı açmak güçtür.
• Başarısızlık başarıdan daha çok şey öğretir.
• Uzun yolculuklar tek bir adımla başlar.
• Akla sırt çevirmektense ölmek daha iyidir.
• Ancak durgun su, yıldızları yansıtır.

Satın alırken kulaklarını değil, gözlerini kullan.

Açlık yemekle, bilgisizlik okumakla giderilir.

En silik mürekkep bile en güçlü hafızadan iyidir.

Başarısızlık, başarıdan daha çok şey öğretir.

Gösterirseniz hatırlarım, yaptırırsanız anlarım.

İntikam peşine düşüyorsan, çifte mezar kaz.

Nasıl yapabileceğini bilmek, yapmaktan daha zordur.

Büyük kişilerin iradeleri, zayıfların ümitleri vardır.

Geleceğin bütün çiçekleri, bugünün tohumları içindedir.

Ne öğrenmek için, ne de geri dönmek için çok geç.

Fazla mal göz çıkarmaz ama fazla mal cehenneme kütüktür.

Nasıl yapabileceğini bilmek, yapmaktan daha zordur.

En fazla ileriye giden ok, en çok geriye çekilmiş yaydan çıkar.

Karanlığı lanetlemektense bir mum yakmak daha iyidir.

Kızarmış ördeğin ağzına gelmesini bekleyen çok bekleyecektir.

Hançer gibi bir dile fakat pamuk gibi bir yüreğe sahip ol.

Yavaş ilerlemekten korkmayın. Yerinizde sayıyor olmaktan korkun.

Yönümüzü değiştirmezsek hedeflediğimiz yere varabiliriz.

Kişinin aklından geçeni öğrenmek istersen, söylediklerini dinle.

Bir iş açmak çok kolaydır; onu açık tutmak ise çok zordur.

İki Yahudi bir araya gelse şirket, iki Türk bir araya gelse devlet kurar.

Kalbinde yeşil bir dal bulundurursan şakıyan kuşlar gelir.

Başarı belki insana çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir.

Bir iş açmak çok kolaydır; onu açık tutmak ise çok zordur.

Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı anlarım.

Elindekiyle yetinmeyen, elde edeceğiyle de yetinemez.

Kötü bir şey yapmadıysan şeytanların kapını çalmasından korkma.

Bir iş açmak çok kolaydır; onu açık tutmak ise çok zordur.

Güneşin doğuşundan batışına kadar acele edenler uzun yaşamazlar.

Kadına inanan, kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.

Mahalledeki tüm köpeklerin aynı anda havlaması asla tesadüf değildir.

En fazla ileriye giden ok, en çok geriye çekilmiş yaydan çıkar.

Kızgınlıkta bir an sabırlı olursan, yüz günlük pişmanlıktan kurtulursun.

Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler.

Dağlara çıkmayan, uzakları göremez. Ancak durgun su, yıldızları yansıtır.

Eğitim, her zaman sahibini peşinden takip eden bir servettir.

Görebildiğin yere kadar git. Oraya vardığında daha da ileriyi göreceksin.

Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, biri de doğmamıştır.

Fısıldanan sözler, çok kere yüksek sesle söylenenden daha uzağa giderler.

Kimi insan, öldüğünde yalnız ölür. Kimi insan da öldüğünde alem ölür.

İyi cins ata hafif bir darbe, akıllı insana da ufak bir söz ya da işmar yeterlidir.

Bir evin çatısı ne kadar büyük olursa, üstüne sıçan kuş o kadar çok olur.

Bu sizindir anlamına gelmez! Büyük kişilerin iradeleri, zayıfların ümitleri vardır.

Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün anneler de ona sahiptir.

Neden birbirimizi öldürüyoruz ki biraz beklesek zaten kendiliğimizden öleceğiz.

İnciler kumsalda bulunmazlar, eğer bir tane istiyorsan onun için dalmalısın.

Eğer bir ülkede cücelerin gölgeleri uzamaya başlamışsa güneş batıyor demektir.

Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet.

Fidan ekmek için en iyi zaman, yirmi yıl önceydi. Sonra ki en iyi zaman ise şimdi.

Evlilik kale gibidir, dışındakiler girmeye, içindekiler çıkmaya uğraşır dururlar.

Bir anlık hiddet sırasında sabırlı olursanız, yüz günlük kederden yakayı kurtarırsın.

Duyduğuma inanmam; gördüğümün yarısına, yaptığımın tamamına inanırım.

Bir sual soran beş dakika müddetle bilgisiz görünür, sual sormayan ilelebet bilgisiz kalır.

İyimser insan, her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta bir felaket görür.

Oturarak yapabileceğin hiçbir şeyi ayakta, yatarak yapabileceğin hiçbir şeyi oturarak yapma.

Bir oyun oynayacaksan oyunun kurallarını, hisseleri ve bitiş zamanını önceden belirle.

Çok neşeliyken kimseye bir şey vaat etmeyin.” “Çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa o yerde güneş batıyor demektir.

Dostluk, mantar yemeği gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadığı ancak yendikten sonra belli olur.

Eğer Tanrı yağmur yağdırmak ve anan ikinci kez evlenmek isterse, buna kimse mani olamaz.

Çocuklarınızı kendi bildiklerinizin içerisine hapsetmeyin, çünkü onlar sizden daha farklı bir zamana aitler.

Prensipleri amaçla, erdemli hareket et, yardımseverliğe göre hareket et ve kendini sanata ver.

Keder kuşlarının başının üzerinde gezinmesini engelleyemezsin ama saçına yuva yapmasını engellersin.

Erken kalkmayan avrat, söz dinlemeyen evlat, mahbuzla gitmeyen at kapında varsa kaldır at.

Herkes yüzlerce hayat taşır ama bunların sadece biri, hatırlanmaya değer. Bu, sizinki olabilir… Sakın harcamayın.

Elinde sadece iki kuruşun kaldıysa, birisiyle bir somun ekmek al; diğeriyle ise bir tane zambak!

Gazetedeki yalanlar tertemiz çorbaya düşmüş fare dışkısı gibidir. Sadece iğrenç olmakla kalmaz, aynı zamanda barizdirler.

Bir yıllık varlık istersen buğday, on yıllık varlık istersen ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir.

Bilen ve bildiğini bilen akıllıdır. Onu izleyin. Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır. Onu uyandırın. Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir. Ona öğretin. Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen bir aptaldır. Ondan sakının.

Tanrım! Değiştirilebilecek şeyleri değiştirebilmem için bana güç ver, değişemeyecek şeyleri kabullenebilmem için sabır ver ve bu ikisini ayırt edebilmem için akıl ver.

41431