Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Ülkemizde ve Dünya'da farklı dinler ve mezhepler vardır. Bunlardan biri de aleviliktir. Hz. Ali'nin mirası alevilik hakkında merak edilenleri derledik.

Alevilik, ülkemizde fazla bilinmeyen ve araştırılmayan, bu sebepten de önyargılarla değerlendirilen bir mezhep. Nüfusumuzun büyük bir çoğunluğu Sünni mezheplerinden Hanefilik mensubu olduğu için bize yabancı gereken Alevilik mezhebine olumsuz bir tavırla yaklaşıyoruz.

Bu makalede ve Alevilik Alevi inançları Alevi tarihi Alevi ritüelleri Alevi-Bektaşi geleneği konusunda detaylar bulabilirsiniz.

Hakkında yeterince bilgimiz olmayan Aleviliğe dair önemli bilgileri bu yazıda bulabilirsiniz. Alevilik’in ne olup ne olmadığı, Alevilerin inançları ve alışkanlıkları ve İslam tarihindeki yerleri hakkında bazı bilgiler topladık ve burada paylaştık.

Alevilik Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Hz. Ali’nin halife olarak ilan edilmesi İslam tarihinde Aleviliğin ortaya çıktığı tarih olarak kabul edilir. Bilindiği gibi peygamberimiz Hz. Muhammed’in ölümünün ardından İslam dünyasında dört halife dönemi yaşandı. Ancak bu halifelerden Hz. Ali’nin dönemi biraz çatışmalı geçti.

Aynı zamanda peygamberimizin damadı olan Hz. Ali’nin halife olması bazı tartışmalara yol açtı. Hz. Ali, Hz. Muhammed’in hem damadı hem de amcaoğludur ve Hz. Fatma’dan sonra İslam dinine inanan ikinci isimdir. Ama halife seçilmesi o dönem sözü geçen yetkin bir kişi olan Muaviye ve taraftarlarının karşı çıkmasına yol açmıştır.

Muaviye ve Hz. Ali Çatışması

Muaviye Hz. Ali’nin halife olmasına karşı çıktı ve yaşanan olaylar Ali ve Muaviye taraftarlarını Sıffin Savaşı’nda karşı karşıya getirdi. Muaviye ve askerleri tam yenilmek üzere iken Hz. Ali’nin ordusunu durdurmak için o zamanlar bir savaş aleti olan mızrakların ucuna Kuran yaprakları takıldı. Savaşın sonucunu belirlemek için hakemin karanına başvuruldu.

Ancak hakem de hileli bir karar vererek Muaviye ve taraftarlarını yenen taraf olarak kabul etti. Bu durum İslam dünyasında bilmek bilmeyen bir çatışmaya dönüştü ve Aleviler, Sünniler ve ikisinden de farklı olan Hariciler adlı üç mezhebin ortaya çıkmasına neden oldu.

Hz. Ali Nasıl Birisidir?

Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Alevi kimdir diye soracak olursak öncelikle kısaca Ali yanlısıdır diyebiliriz. Çünkü ilk olarak Aleviliğin ortaya çıkışı Hz. Ali’ye haksızlık yapıldığını iddia edenler tarafından gerçekleştirilmiştir.

Hz. Ali, İslam Devleti’ni beş yıl yönetmiş olan ve yaşam tarzı ve düşünceleri ile çevresindeki etkilemiş bir Müslüman’dır. Hz. Muhammed’in İslamiyet teklifini kabul eden erkeklerin ilkidir. Sünniler için tartışmalı bir halifelik dönemi ile birlikte son halifedir.

İslamın kollarından birisi olan Şii İslam’ı savunanlar içinse Şii imamlarının birincisidir ve ayrıca Müslümanlık üzerinde hak sahibi olanlardan birisidir. Hz. Ali ve Alevilikle ilgili temel tartışma da Ali’nin varis olup olamayacağı konusunda çıkmıştır.

İslamın Sufi geleneği için de önemli bir isim olan Hz. Ali en çok şefkatli, sadık, adanmış, dürüst ve cesur olması ile ün salmıştır. İslami bilimler olan fıkıh ve tefsir alanında da âlim kabul edilir. Bir mescide ibadet ettiği sırada arkasından hançerlenerek öldürülmüştür.

Hz Ali’nin Mirası

Hz. Ali’nin mescide öldürülmesinin ardından oğulları Hasan ve Hüseyin de bir suikaste kurban gider. Bu suikast bugünkü Irak sınırları içerisinde yer alan Kerbela kentinde meydana gelir. Aleviler için en unutulmaz olaylardan birisi de Hasan ve Hüseyin’in öldürülmesidir.

Emevi halifesi olan I.Yezid ve Aleviler arasında meydana gelen savaşta Hz. Ali’nin oğulları günler boyu susuz bırakıldığı ve kafalarının kesilip öldürüldüğü için Aleviler için bu olay unutulmazdır.

Her yıl düzenlenen Aşure Ayı bu olayı anmak için yapılır. Aleviler ayrıca bu ayda günün büyük bir kısmını su içmeden geçirir ve bir çeşit oruç tutar. Alevi tarihinde unutulmaz kabul edilen bir diğer olay ise tartışmalı bir katliam olan ve Yavuz Sultan Selim tarafından yapıldığı ileri sürülen Kızılbaş katliamıdır.

Bu katliam emrinin kim tarafından verildiği kesinleşmemişse de Aleviler bu olayı da tarihlerinde kara bir gün olarak hatırlar. Ne yazık ki Cumhuriyet döneminde de Maraş ve Çorum katliamları Alevilerin unutamadığı olaylar arasındadır. Aşure günü Aleviler için yıkım anlamına gelmektedir.

Aleviler Neden Katledildi?

Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Alevilere ön yargı ile yaklaşılması maalesef çeşitli siyasal ve toplumsal sorunların çatışması sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Anadolu’da bugün gelinen noktada Alevilere dair olan bütün önyargılar temelsizdir.

Ülkemizde yaşayanların büyük bir kısmı onlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı için hurafelere inanmıştır. Bu hurafeler arasında Alevilerin yaşam tarzının bizden çok farklı olduğu ve aile içinde ensest ilişkilerin olduğu gibi saçma sapan fikirler de yer alır.

Bunların nedeni zaman zaman mezhep çatışmalarının araç olarak kullanılması sonucunda bilinçli olarak çatışma çıkarmak isteyen kişiler olmuştur.

Sünnilerin Alevi yaşam tarzı hakkında fazla bir şey bilmemesi de nüfusun büyük kısmının bu hurafelere inanması gibi olumsuz bir sonuca yol açar. Üstelik bu sorun sadece ülkemizde yaşanan bir sorun değildir.

Kökenleri ilk İslam Devleti’ne kadar giden ve hala Ortadoğu’da bir çatışma konusu olan ve ne yazık ki hala insanların ölümüyle sonuçlanan bir sorundur. Aslına Alevilik yaşam tarzı olarak modern ve kentli yaşama en uyum sağlayan mezheplerden birisidir ve en hoşgörülü kültürlerden birisine sahiptir.

Alevi İnancı

Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Alevilerin ön yargıyla karşılanmasındaki en önemli sebep farklı olmalarıdır. İki kültür en çok farklı oldukları ve bu farklılık bilinmeyen kültür için ön yargılarla beslenip düşmanlaştırıldığı zaman çatışır.

Ülkemizdeki Alevi ve Sünni çatışmaları da bununla bağlantılı olarak gelişmiştir. Sünniler ve Alevilerin ibadet etme tarzı farklıdır. Farklı bir ibadet tarzının İslam için kabul edilemeyeceğini düşünen Sünniler zaman zaman Alevilere karşı düşmanlık beslemiştir.

Daha doğrusu bu farklılık kirli siyasetin elinde bir düşmanlık aracına dönüştürülmüştür. Alevilerin cami ya da mescidde namaz kılmamasının sebebi Hz. Ali’nin bir mescidde namaz kılarken öldürülmesidir.

Aleviler ülkemizde yaşayan en hoşgörülü, kültürlü ve modern topluluklardan birisidir. Alevilik ne değildir diye soracak olursanız da kesinlikle garip ve ahlak dışı adetleri olan bir topluluk değildir diyebiliriz.

Alevilerin Yaşadığı Korkunç Olaylar

Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Alevilik nedir sorusuna ise maalesef her zaman ezilmiş ve kimliğini saklamak zorunda kalmış olan bir halktır diye yanıt verebiliriz. Çünkü ülkemizde Sivas katliamı gibi korkunç olaylar da yaşanmıştır.

Devlet kadrolarında çalışmak için Alevi kimliğini saklamak zorunda kalanlar olmuştur. Yaygın nüfusun dışında kalan bir mezhep olduğu için rahat bir şekilde Alevi kimliğini söylemekten çekinen Aleviler vardır.

Tabi bunda onlara karşı ön yargılar da büyük bir rol oynar. Aleviler ne yapar sorusuna verilen yanıtlar o kadar yanıltıcı ve abartılıdır ki konu hakkında hiç bir şey bilmeyen kişiler her türlü ön yargıya inanmıştır. Alevilerin garip ilişkilerin yaşandığı garip ibadet ve alışkanlıkları yoktur. Hem kadınların hem de erkeklerin birlikte cemevinde yaptıkları ibadetleri vardır.

Cem toplanma ve birlik olma kökeninden gelen bir kelimedir. Aleviler bütün insanların birlik olup barış içinde yaşayabileceğine inanan bir halktır. Semah dönmeleri de bunu yansıtmak için yapılan bir ibadet şeklidir.

Aleviler Ne Yapar?

Alevilerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Aleviler ne yapar sorusuna ise onlar için kutsal olan şeyler ve ibadetlerle birlikte yanıt verebiliriz. Aleviler Hz. Ali’nin atı Düldül ve kılıcı Zülfikar’a saygı duyar. Hz. Ali’nin dürüst, merhametli ve bilgili bir insan olduğuna inanır ve kendileri de böyle yaşamak için çalışır.

Hem erkeklere hem de kadınlara eşit gözle bakar ve kadınların da eğitim alması gerektiği konusunda modern bir anlayışa sahiplerdir. Kadınlarla birlikte yapılan ibadetler de barış, birlik, beraberlik ve eşitliğin sembolü olarak kabul edilir.

Genel inanışlarında herhangi bir mezhebe ya da halka karşı bir düşmanlık beslemezler. Ama özellikle Orta Doğu’nun diğer yerlerinde yaşayan Müslümanlar içerisinde bu kurallara uymadan yaşayan Alevileri de görebiliriz. Mesela İran bir Alevi devletidir ve orada yaşayan kadınların durumu burada söylenen kadar iyi olmayabilir.

Bunun nedeni ise Alevi olduğunu söyleyen herkesin ve her devletin bu saydığımız kurallara uymamasıdır. Bazen farklı toplumsal dinamiklerin de etkisiyle Ortadoğu’da yaşayan Aleviler de tutucu ve problemli bir yaşam tarzına sahip olabilir. Bu da ne yazık ki onlara karşı beslenen ön yargıları güçlendiriyor. 

Türkiye’de Aleviler

Ülkemizde yaşayan Alevi nüfusu ise modern Cumhuriyetin temel ilkeleri ile uyumlu olduğuna inandıkları bir yaşam tarzına sahip. Tabi ki hem kendi aralarında hem de diğer mezheplerle ilgili sorunları vardır ve hepsinin ideal bir yaşamı olmayabilir.

Ama bahsi geçen önyargı ve yanlış değerlendirmelerin temelsiz olduğunu da göz ardı edemeyiz. Hem Aleviler hem de Sünniler farklı sorunlarla boğuşmakta olan İslam dininin iki mensubudur. Bu sorunlar bazen toplumsal sorunlar ve siyasi çatışmalara alet olup yanlış fikirlere yol açabilir. 

 

 

15898