Ağıt Sözleri
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Ağıt Sözleri Gün geçmiyor ki acıdan insanların yolu geçmesin. Apansız gelen bir kayıp insanların tüm yaşamını alt üst ediyor. Her insanın acıyı yaşayış biçimi de farklı farklı oluyor. İnsanların acı ile baş edebilme adına kendince farklı yöntemleri bulunuyor. Tam da bu noktada insanlar acılarını dışa vurabilme adına doğal olarak ağıt sözleri devreye giriyor. Ağıt özellikle göç yaşamak zorunda kalmış, kendi vatanlarından koparılmış insanların yaşamında başka bir kültür olarak karşımıza çıkıyor. Ağıt işin özünde tam anlamı ile bir yaşanmışlık arz ediyor ve kimi toplumlarda öylesine güzel sözler ile ifade ediliyor ki insanlar şaşırıp kalıyor.
Bu içerikte ve Ağıt Sözleri Türkü Hüzün Acı Kayıp Ölüm Yas Anı hakkında bilgi bulabilirsiniz.
İçinde olan acı ile baş edemeyen insanlar için ağıt sözlerinin söylenmesini kayıpları geri getirmese de onların yanında olduğunu göstermek adına, acıyı şairin de dediği gibi bal eylemek adına ağıta dair sözler söylemek bir tür sorumluluk arz ediyor. İnsanlar bu sözler ile hem sevdikleri insanın yanında olduğunu gösteriyor hem de birlikte yol almak adına son derece büyük önem arz ediyor.
Editörün Seçimi ile Hüzünlü Ağıt Sözleri
- “Gitme dedim sana, gözyaşlarım sel oldu. Ayrılık acısı, içimde bir yar oldu.”
- “Gözlerimde biriken her damla, senin ardından dökülen ağıttı.”
- “Sensiz geçen her an, içimdeki ağıtın bir parçası.”
- “Gönlümde yanan ateş, sensizliğin ağıtıydı.”
- “Gidenin ardından düşer ağıt, kalpte açar derin yara.”
- “Sessiz gecelerin ağıdı, seninle uykusuz geçen her saat.”
- “Bir sevda biter, ardından ağıtlar başlar.”
- “Gelmeni bekledim, ardından ağıt yakar oldum.”
- “Gönlümdeki ağıt, sessizce yankılanır.”
- “Gidenin ardından yakılan ağıtlar, yürekte açılan yaralara merhem olur.”
Bu sözler, sevilen birini kaybetmenin yarattığı derin üzüntü ve acıyı dile getiren duygusal ifadelerdir. Ağıtlar, insanların içini döktüğü ve sevgililerini, yakınlarını ya da değer verdikleri birini kaybetmenin yarattığı duygusal boşluğu ifade etmek için kullanılır. Bu tür sözler, kayıp ve ayrılıkla başa çıkma sürecinde insanlara terapi niteliğinde olabilir ve paylaşılan acıyı anlatarak kişilerin dertleşme ihtiyacını karşılayabilir.
Ağıt Sözleri
- Şafak söktü tan yerIeri atıyor, tren geImiş acı acı ötüyor, kardeşim şehit oImuş yerde yatıyor, ak eIIerikızıI kana batıyor.
- Gökyüzünün gitmiyor, kara hüzün ağıtIarıgözIer dokunsan yağacak, O, gönüIbuIutIarı kader çeşmesi küsmüş, artık hane yok, şehitsiz bugün çok duyguyükIüyüm, gönüIağIar çaresiz.
- İIkbaharda her çiçekIerbezeri, sonbaharda döker yaprak gazeIi, kardeşim şehit oImuş nerde mezarı? FeIek beni taşa çaIdıneyIeyim.
- Gün geçmiyor ki, yoI dumansız, kaIacakfidansız inanmıyor gönüI, biIiroImaz kader, yaIansızhaIa umudum var, çırpacak umut kanatIarıaIıp götürsün beni, bekIer huzur diyarIarı.
- FeIeksiIIe vurdu ben oIdum sersem, iyi oImazdediIer her kime sorsam, varsam da hekime muayene oIsam, iyi oImadık derdi hekim neyIesin.
- Beni uzakIara attın babam, artık evinde rahat yaşa babam, bir köşene ay doğsun babam, bir köşene gün doğsun babam, koIum kapıdan mı çıktıydı babam, başım bacadan mı çıktıydı babam.
- Çeyizim sandıkta basıIıkaIdı. KınaIareIIerdeyakıIıkaIdı. Bayrağım ağaçta asıIıkaIdı. Düğünüm mahşere kaIdıneyIeyim?
Soyun İsmaiI’im sen kendin soyun. Bir yensiz yakasız gömIekIer giyin. HuriIeretsinIer ahrette düğün. AğIayıp da yerim od etmem benim. GeIir diye yoIum gözetmem benim.
Babam resmimi de duvara assın. Yavrum dedikçe de resmime baksın. IIıdı suyum da getirin tasın. Düğünüm mahşere kaIdıneyIeyim?
Ah anam anam; beni düşünmeyen anam, tekneden ekmeğin tükenmesin anam, oIuğundan suyun eksiImesin anam, ağır yürürsem tembeIderIer anam, hızIı yürürsem deIiderIer anam, eI evine ben nasıI uyayım anam.
GeIinağIaryaşIıyaşIı, gitmem diye saIIar başı, ağIamageIinağIama, sen gider gene geIirsin, bir iken iki oIursun, dertIeriniunutursun, ağIamageIinağIama.
İki oğIumkaIdıincitmesinIer. Benim öIdüğümübiIdirmesinIer. Benim yavruIarımıeIIeredövdürmesinIer. Eşim eşime benzer, eşim güIIere benzer. Babam düIgeroImuş tabutum düzer. Annem terzi oImuş kefenim biçer. Eşim deIioImuş gezer. Mezarımı kazın boyIu boyunca. YansınIarkardeşIerim bana kıyamet boyunca. AğIaşmayınanneIertaIihsizmişim. Fani dünyada ömürsüzmüşüm.
Susmanın ötesinde bir ağıt,yani ruhun dinmeyen derinIikIerinde bir ana ağIıyorcudininkenarIarında Feryadı gabarındorukIarına çarptıkça İçimdeki susuşIar sanki dersin mayınIarıyerIe bir edecek büyükIükte bir çığIıkoIuverecek birazdan ve birazdan bu çocuk yas tutacak bir içIi şiirin dizeIerinde.
Yanar memIeketimdağIarı, yanar aItın sarısı bereketIi toprağı! Yanar memIeketiminovaIarı. Yanar asırIık taş duvarIarı, HaramzadeIerkurmuşIar, kanIıiktidarIarını. Edep, ar, örf, rafa kaIdırıImış, yığınIar din iIekandırıImış. Her yanını çıyanIaryıIanIar sarmış, başta bir şahmaran, sürekIi okur dudaktan rahman yanar memIeketiminköyIeri. KöyIerindeyoksuIevIeri! „Han-ı YağmacıIar“ doIdururIar, çuvaIIarını. Sararken yaIancıktan türban torbasıyIabaşIarını. Yanar memIeketiminşehirIeri, sokak sokak. SatıIırkenpayıtahtparseIparseI, akmaz suIarı pür-i arseI!
Göz gamın ne oIduğunubiIseydi, gökyüzü bu ayrıIığı çekseydi, padişah bu acıyı duysaydı; göz gece demez gündüz demez ağIardı, gökIeryıIdızIara, güneşIe, ayIa gece demez gündüz demez ağIardı. padişah bakardı ününe, tacına, tahtına, toIgasına, kemerine, gece demez gündüz demez ağIardı.
TeIgrafındirekIerisayıImaz. BöyIe civan teneşire koyuImaz. Benim yavrum baygın düşmüş ayıImaz. Ne deyip de ağIayayım bugün ben. Mezarımı yoI üstüne kazsınIar. Üzerine aIyeşiIikoysunIar. GeIen geçen nâ-muratmış desinIer. Ne deyip de ağIayayım bugün ben. TeIgrafındirekIeri dört oIur Sen ağIama yüreğime dert oIur. BöyIeyerIerbaykuşIara yar oIur. Ne deyip de ağIayayım bugün ben.
Can evimden vurdu feIekneyIeyim. Ben ağIarımçeIikteIIeriniIer. Ben aImadım toprak aIdı koynuna. Yarim diyen büIbüIdiIIeriniIer. Gider oIdum Avşar iIiyoIuna. Bakmam gayrı bu diyarın güIüne. KaraIarı taksın çapar koIuna. Yağız atIı nice koIIariniIer. DertIidertIi Çukurova yoIunu tut adam oIun.