Edip Cansever Sözleri
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Edip Cansever Sözleri Türk edebiyatının en kayda değer şairlerinden birisi olan Edip Canseever yaşamı boyunca yazdığı ve kendi hayatından izler bırakan güzel sözleri ile bizlere çok şey katmıştır. Bu nedenle edebiyatımızın mihenk taşlarından birisi olarak nitelendirilir. Bugün baktığımızda birçok kişi onun dizelerinde kendini bulur.
İçeriğimizde ve Edip Cansever Edip Cansever şiirleri Edip Cansever alıntıları Edip Cansever sözleri Edip Cansever ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz.
İnsana değer katan ve hayatın manasını çok kolay bulabilmesini sağlayan bazı dizeler vardır. Bunlar ya bir sanatçıdan ya da bir devlet adamından gelir. Ya da bir şair veya yazardan. Edip Cansever ise hem yazar hem de şair kimliğiyle insana farklı değerler katan bir sanatçıdır. Bu nedenle yazar yaşamı boyunca yaptıklarıyla ve yazdıklarıyla onu severlere çok şey katmıştır.
Kapalı çarşıda yer alan dükkanının üst katında geceler boyunca çevresinde gördüğü insanları yazan ve bu şekilde bir kurgu oluşturan yazarın bu dizeleri bugün bile birçok insan tarafından sevilerek okunuyor. Bu nedenle herkes onun şiirlerinden kendinden bir parça buluyor. Edebiyatımızın önemli değerlerinden biri olan Edip Cansever sözleri bugün yediden yetmişe herkesin dilinde dolaşmaktadır.
İşte Editörün Seçimi Ünlü Edip Cansever Sözleri
- “Bir insanın dünyası, ruhunda başlar, gözünde biter.”
- “Gerçek sevgi, bedenlerin değil, ruhların birliğidir.”
- “Hayatın anlamı, her anını dolu dolu yaşamaktır.”
- “Gerçek güzellik, iç dünyanın zenginliğindedir.”
- “Hayatta bazen anlam ararken, aslında kendimizi arıyoruz.”
- “Her an, yeni bir başlangıçtır.”
- “Yaşam, iç dünyamızdaki sorgulamalarla şekillenir.”
- “Hayatta sıkışıp kalmamak için, kendimize doğru koşmalıyız.”
- “Zaman, insanın iç dünyasında gizli bir sırdır.”
- “Hayatta gerçek bir anlam arayışına girenler, en güzel şeylere ulaşırlar.”
Edip Cansever’in şiirlerindeki bu sözler, insanın iç dünyasına, duygularına ve hayatın anlamına dair derin düşüncelere işaret eder. Eserleri, çağdaş Türk şiirinde özgün bir yere sahiptir ve okuyuculara derin duygusal deneyimler yaşatır.
Edip Cansever Sözleri
- Manşet: Kimsenin öldüğü yok yaşadığı da herkes biraz var o kadar.
- Her yalnızlık bir ihtilaldir.
- Uyurken uyandırılmış gibi Beni bir sardunya büyüttü belki.
- Niye olmalı öyleyse. Aşk mutlu bir sürgünlükse…
- Yaşamım bir şarkıcının iç çekme anıdır beş mevsim yaşarım yılda.
- Bir bakın uyanıp kalkınca çocuk olmalarım var benim.
- Nedensiz bir çocuk ağlaması bile çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.
- Ben sanki bir gazetenin hiç okunmayan yerlerindeyim.
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde. Oysaki seninle güzel olmak var.
Çıkmazlarda üst üste birikmiş ufuklar kadar derindim.
Bir canavar gibi düşünün isterseniz herkes kendi düşündüğüyle kalacak.
Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk hiçbir yere gitmiyor.
Doğasın sen doğasın yarat beni yeniden. Ey yalnızlığımı kuşatan yalnızlık…
Sanki hiç kimselerin kullanmadığı bir gün kalmış bana.
Hava soğudu Kasım’ın son günleri. Kar yağacak bembeyaz olacak unutulmuşluğum.
Ben yorgunum anlamaktan bir duvar bir tebeşir gibi yazmaktan yazılmaktan.
Kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum Yeniden doğmak için çıkardığım yangından.
Bugün de başlamayı unutuyoruz. Herkes birbirine bakıyor. Bulan bulana kendini.
Susmanın su kenarındayız bugün. Ne kadar sevgiyle konuşsak… Korkuyoruz göz göze gelince.
Susarak katlanıyoruz her mutsuzluğa. Saatlendiriyoruz günü. Bölüyoruz dakikalara.
Uzanır kırlara doğru Yalnızlığı olan. Bu saatte sessizlik acıdır gelecektir parka yalnızlığı duyan.
Başka değil yokluğu görmek için. Kirli ağustos! Göz kapaklarımı da yaktım sonunda.
Bir sokakta bir aşağı bir yukarı… Saatlerce dolaşanların hemen hemen bildiği… Amansız bir güceniğim.
Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak. Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir.
Sınırsız bir uykusuzluktur böyle. Her yolculuğum benim. Koşuşan geyiklerle dopdolu ve uçan balıklarla…
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi. Biz eskiden seninle İstasyonları dolaşırdık bir bir.
İçime siner mahallenin kokusu. Gökyüzü karışıksa kuşların işi… Ya içim içime sığmıyorsa. Ne denir kötüdür insanların gidişi.
Güneş mi batarmış bir özel ismi bitirir gibi yanmış bir ağacın yaprakları mıymış kımıldayan.
Kimse görmüyor bizi. Göremezler ki. Uçup uçup konuyoruz yerlerimize. Bir konfeti demetinden kopmuş gibi. Düşlerimizden saçılmış gibi.
Ah şu yağmurlar durmasa ya ne güzel ıslanıyor ilkyaz ne güzel ne güzel ne güzel denize zorla sokulmuş ağlamaklı bir çocuk gibi.
Sanırım hiçbir şeyin öyle pek tamamlanmadığı. Bir çağda yaşıyordum. Ve bütün eksik kalmaların… Sessiz ve ünü olmayan bir tanığıydım ben.
Ama biz dağınık kaldık. Sevgimizle sevgisizliğimizle. Mutluluğumuzla mutsuzluğumuzla. Özlemlerimizle yitikliğimizle. Her neyse her neyse…
Bırakmak bırakılmak demeyelim. Durmadan yer değiştiriyor anlamlar da. Ben ki bir boşluk kadar büyümüşüm bu yüzden. Sanki kış aylarında bir uçurumda…
Sedef kakmalı bir tramvay geçiyor yakınımızdan. İnce bir org sesini sürükleyerek… Benekli bir örtü çekiyor üstüne dünya. Hepimiz kayboluyoruz.
Oysa hep yanımdasın seninle her şey yanımda. Kırıp dökük de olsa yanımda. Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda. O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan. Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun…
Sevmelerin ustasıyız güzel şaşkınlıkların. Önce yüreklerimizi alıştırmışız buna sonra kafalarımızı. Ki bu yüzden içimiz hiçbir zaman yoksul değil Yoksul olmadı.
Gitsem de her yerde biraz vardır. Hatırda zamansız bir plak… Bir otel kapısı biraz istasyon… Vardır o seninle birlikte olmak. Buluşur çok uzaktan ellerimiz. Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var. Bakınca bir yaşama ordusu çıkıyor aydınlığa. Bir çiçek geliyorsun yer altı çevresinden. Bir kartal gidiyorsun çıplağın ayaklarla.